MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : 6000 TL adli para cezası

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Karar başlığında, sanık ...’ın ana isminin nüfus kaydına uygun olarak "Mani" yerine "..." olarak yazılması, yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası olarak kabul edilmiştir.

Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/97 esas sayılı dosyasında yargılanan sanık ... ile ilgili davanın Av. ... tarafından takip edilmesine karşın, Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/190 sayılı dosyasında yargılanan sanık ... yönünden ise davanın Av. ... tarafından takip edildiği ve sanık hakkında dosya üzerinden verilen mahkumiyet kararının, sanığın savunmanı Av. ... tarafından süresinde temyiz edildiği, aynı hükmün bir kez de diğer dosyasını takip eden Av.... tebliği ile adı geçenin de temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmıştır. Av....vekalet ilişkisi sonlandığına yönelik bir hususun dosyaya yansımadığı da dikkate alındığında tebliğnamedeki düşünceye iştirak olunmamıştır.

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 15.06.2010 tarih, 2009/190 Esas-2010/128 sayılı kararı ile sanık ...’ın, 5237 sayılı TCK"nun 86/1, 86/3-e, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ile cezalandırılmasına hükmedilip, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar
verildiği ve 3 yıllık denetim süresi öngörüldüğü, denetim süresi içerisinde sanığın,
02.12.2011 tarihinde işlediği nitelikli yağma suçu nedeniyle Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi"nin 12.06.2012 tarihli, 2012/97 Esas-2012/140 sayılı kararı ile 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilip, kararın 14.02.2013 tarihinde kesinleştiğinden bahisle mahkemece duruşma açılmaksızın hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; sanığa ve savunmanına usulüne uygun şekilde duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, usulüne uygun olarak duruşma açılıp yürütülen yargılama sonunda bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurularak sanığın savunma hakkının kısıtlanması,

2-Kabule görede; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesi uyarınca, suç tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamayan sanık hakkında hükmolunan adli para cezalarının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.