Hukuk Genel Kurulu 2013/606 E. , 2014/93 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2012/383-2012/515
Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız elatma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 16.06.2011 gün ve 2010/167 E., 2011/349 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2012 gün ve 2011/14447 E., 2012/2047 K. sayılı bozma ilamı ile;
“...Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgeler, mahallinde yapılan keşif ve alınan raporlara göre dava konusu taşınmaza davalı şirket tarafından fiilen el atılmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen “Geçici 3. madde” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı H.U.M.K. nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkili adına kayıtlı bulunan 6458 parsel sayılı taşınmazın, davalı şirketin maden imtiyaz sınırları içinde kaldığını, davalı şirketin arazisinde dinamit patlatması ve hafriyat yapması nedeniyle taşınmazda konut yapma imkânının bırakılmadığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tazmini isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili; davacı taşınmazına fiili müdahalede bulunulmadığını, maden çalışmaları nedeniyle taşınmazda zarar oluştuğu yönündeki iddiaların yerinde olmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacı taşınmazına fiili el atma bulunmamakta ise de, davalı taşınmazında yapılan patlatma nedeniyle taşınmazın sarsıntıya maruz kalarak deformasyona uğradığı, davalı şirketin işletme ruhsatı içinde bulunan alanlara imar izni verilmediği gözetildiğinde davacının mülkiyet hakkının engellendiği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire’ce yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu taşınmaz yönünden davacının fiilen tasarruf etme ve kullanma yetkisini kısıtlayan veya ortadan kaldıran kalıcı ve fiili bir elatmanın söz konusu olup olmadığı ve olayda kamulaştırmasız elatma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, özellikle mahallinde yapılan keşif ve alınan raporlara göre dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı, hukuki elatma koşullarının davalı şirket yönünden oluşmadığı anlaşıldığından, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu Hukuk Genel Kurulu"nun çoğunluğunca benimsenmiştir.
Yapılan görüşmeler sırasında, bir kısım üyelerce, Yerel Mahkeme’nin direnme kararının yerinde olduğu, onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen nedenlerle benimsenmemiştir.
O halde, Hukuk Genel Kurulu"nun çoğunluğunca usul ve yasaya uygun olmadığı benimsenen direnme kararının bozulması gerekmiştir.
S O N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun"un 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.02.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.