MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, tehdit
HÜKÜMLER : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin 10.06.2014 günü temyiz süre tutum dilekçesi sunduğu buna karşılık 22.07.2014 tarihinde temyiz istemlerinden vazgeçme dilekçesi de sunduğu bunun üzerine mahkemece 22.07.2014 tarihli temyiz isteminin reddiine dair karar verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz istemleri inceleme dışı bırakılmak suretiyle yanlızca katılan vekilinin temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede; atılı suçlara ait cezaların süresine göre katılanın duruşmalı inceleme isteminin REDDİNE,
I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Katılanın mahkemece alınan beyanında soruşturma aşamasında alınan ifadesinden farklı olarak sanıklar ile suça konu zeytinlerin toplanması konusunda anlaştıklarını kabul etmiş olması ile tanık ...’in kolukça alınan beyanında katılanın sanıklardan ortakçıları olarak bahsettiğine ve kendisine yağdan pay vermediklerine ilişkin anlatımı ile tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, suça konu zeytinlerin satışı sırasında katılanın hazır bulunup bulunmadığı hususunun sonuca etkili olmayacağı ve böylelikle suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan ...’ın temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğname gerekçesine aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
1-Sanığın mahkemece alınan savunmasında da doğruladığı 27.02.2013 tarihli kollukça alınan savunmasında özetle katılanın kendisini telefon ile aradığı ve “... ilinden bir arkadaşının geleceğini evi basıp kendilerini evden alacaklarını” söylemesi üzerine de sinirlenerek katılana “gelin hepinize bir kurşun yeter” şeklinde beyanda bulunduğunu ikrar etmiş olması ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında sanığın haksız tahrik hükümleri ayrıca tartışılmak suretiyle eyleminin TCK’nın 106/1-1.cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin mahkumiyeti yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine dair karar verilmesi,
2-Sanığın eyleminin TCK’nın 106/1-1.cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1.cümlesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğname kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 17/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.