Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15855 Esas 2016/2554 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15855
Karar No: 2016/2554
Karar Tarihi: 18.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15855 Esas 2016/2554 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İtirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucu davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir. Dosyadaki yazılara uyulmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına rağmen, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği vurgulanmıştır. Ancak, davalının kefalet imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için kefalet sorumluluğunun bulunmadığını bildiği halde davalı aleyhine icra takibi yapmasının haksız ve kötü niyetli olduğu belirtilerek, İİK.nun 67. maddesi uyarınca davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda İİK.nun 67. maddesi açıklanmamıştır. İİK.nun 67. maddesi \"Haciz konulmasına veya başka bir tasarrufa engel olma niteliğinde olan kesin hükümle yükümlülük altına sokulan kimse, bu hükmün kesinleştiği tarihten başlamak üzere uğradığı zararı bunu gerektiren sebep ve ölçüsüyle birlikte hükme esas belgelerle bir yıl içinde icra dairesinden talep edebilir. Talep hakkı, hükümlü, borçluya ve tarafını belgeleyen diğer kişilere karşı zamanaşımına uğramaz\" şeklindedir.
19. Hukuk Dairesi         2015/15855 E.  ,  2016/2554 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -

    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazına gelince, hükme esas alınan 04.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu icra takibine konu alacağın davalının kefalet imzasının bulunmadığı 31.05.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca davacının, davalının kefalet imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için kefalet sorumluluğunun bulunmadığını bildiği davalı aleyhine icra takibi yapmasında haksız ve kötü niyetli olduğu gözetilerek, İİK.nun 67. maddesi uyarınca davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.