12. Ceza Dairesi 2020/1537 E. , 2020/5299 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Her bir sanığın CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine
Taksirle yaralama suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."in,... Fizik Tedavi Merkezinin sahibi ve mesul müdürü olduğu, sanık ..."nın aynı merkezde fizik tedavi uzmanı olarak görev yaptığı, sırt ağrıları nedeniyle bahse konu tedavi merkezinde vakum tedavisi gören katılanın, 3. seans tedavisi sırasında ısının etkisi ile sırtında yanıklar oluştuğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı olayda, Adli Tıp İhtisas Kurumu Başkanlığı 7. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 21.10.2019 tarih 4757 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hastanın şikayet ve tıbbi hikayesi ile fizik muayene bulgularına göre 03.11.2014 – 05.11.2014 tarihleri arasında uygulanan fizik tedavilerin ve uygulama tekniğinin tıbben uygun olduğu, tedaviye bağlı geliştiği iddia edilen ve 05.11.2014 tarihli muayenede tarif edilen yanıkların her türlü dikkat ve özene rağmen bu işlem sırasında oluşabileceği ve bu durumun komplikasyon olarak nitelendirildiği, ilgili sağlık kuruluşunda düzenlenen tıbbi belgelerde oluşan yanık ile ilgili kayıt bulunmamakla, yapılan fizik tedavi uygulamalarının tıbbi hata olarak değerlendirilmediği olay nedeniyle sanıkların kusurlarının bulunmadığı anlaşıldığı, olay nedeni ile yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sanıkların cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; yüklenen suç açısından sanıkların taksirinin bulunmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, sanıkların üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, yasal ve yeterli delil elde edilemediğinden bahisle sanıklar hakkında beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. paragrafında yer alan, "Sanıklar ... ve ... haklarında yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK 223/2-e maddesi uyarınca müsnet suçtan AYRI AYRI BERAATLERİNE," cümlesinin hükümden çıkartılarak, yerine “Sanıkların, yüklenen suç açısından taksirlerinin bulunmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca müsnet suçtan AYRI AYRI BERAATLERİNE,” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün; DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.