(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27215 E. , 2020/1589 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... Seyahat Taşımacılık ve Petrol Ürünleri Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... Turizm Seyahat ve Tic. Ltd. Şti."de 01.03.2007 tarihinde bilet satış görevlisi olarak çalışmaya başladığını, 2008 yılında işyeri değişmeden diğer davalı ... Seyahat Taşımacılık ve Petrol ürünleri Tic. Ltd. Şti."de aralıksız çalışmaya devam ettiğini, 04.09.2014 tarihinde şirket ortağı olan ... tarafından hakaret edilerek işten çıkarıldığını, bundan dolayı şikayetçi olduğunu, şikayetini geri çekmesinin istenildiğini, aksi takdirde imzalı senetlerinin kullanılacağının söylenildiğini, işyerinde fazla çalışma yaptırılmasına, tatil günlerinde de çalışılmasına rağmen karşılıklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ücret, yıllık izin ücreti, genel tatili ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalı ... Seyahat Turizm ve Petrol Ürünleri Tic. Ltd. Şti.vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 21.10.2008 tarihinde kurulduğunu, davacının diğer davalı ... Turizm Seyahat ve Tic. Ltd. Şti."nde çalıştığını kabul ettiğini, bu şirketin iflas ederek tasfiye olduğunu, sonrasında müvekkil şirketin faaliyete başladığını, müvekkil şirketin önceki şirket iflas edince çalışanlarının mağdur olmaması için çalışabilecekleri yönde teklifte bulunulduğunu, davacının çalıştığı şirketler açısından devir hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiğini, bu tarihten öncesine ilişkin hak talep edemeyeceğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun kabul edilmesi halinde kendi döneminden sorumlu tutulması gerektiğini, davacının 08.09.2014, 09.90.2014 ve 10.09.2014 tarihlerinde izin almaksızın ve haber vermeksizin işe gelmediğini, buna ilişkin tutanak tutulduğunu, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... Turizm Seyahat ve Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, süresi içerisinde davalı ... Seyahat Turizm ve Petrol Ürünleri Tic. Ltd. Şti.vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından katılma yolu ile temyiz talebinde bulunulmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında çözülmesi gereken uyuşmazlık bir kısım işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda toplanmaktadır.Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.Zamanaşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan yargıç tarafından yürüttüğü görevinin bir gereği olarak kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, yasada öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi zorunludur. Demek oluyor ki zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur. Şu durumda zamanaşımı, savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve yasal bir engel bulunmamaktadır.Somut olayda; davacı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde sadece fazla mesai alacağına ilişkin olarak zamanaşımı def’inde bulunulmuş olup, uyuşmazlık konusu diğer alacaklar yönünden bu hususta herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Buna rağmen davalının zamanaşımı savunmasının tüm alacaklar yönünden kabulü ile yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi isabetli değildir. Mahkemece yapılması gereken iş, zamanaşımı def’inin sadece fazla mesai alacağı yönünden yapıldığının kabulü ile fazla mesai alacağının, def’î tarihi itibarıyla zamanaşımına uğramayan miktarının hesaplanarak hüküm altına alınması, dava konusu diğer alacaklar yönünden ise zamanaşımı yönünden herhangi bir hesaplama yapılmadan karar verilmesidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.