Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat Akgül tarafından, davalı Deniz aleyhine 06/12/2013 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 2330 sayılı Yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı kısıtlı olduğundan, yargılama esnasında vasi marifetiyle temsil edilmiş, vasi duruşmada alınan beyanında kısıtlının tahliye olduğunu beyan etmiştir. Türk Medeni Kanunu"nun 471. maddesinde hapis halinin sona ermesiyle vesayetin sona ereceği belirtilmiştir. Mahkemece, kısıtlının tahliye olup olmadığı, yani vasinin vesayet görevinin devam edip etmediği araştırılmamış, buna rağmen gerekçeli karar vasiye tebliğ edilmiştir. Oysa, davalının kısıtlılık hali sona ermişse, artık vasinin temsil yetkisi dolayısıyla vasiye yapılan tebligatın da geçerliliği kalmamıştır. Şu halde; mahkemece, davalının kısıtlılık halinin devam edip etmediği araştırılmalı, vesayet hali sona ermişse vasinin davalıyı temsil yetkisi kalmadığından, bizzat davalı asile gerekçeli karar tebligatı yapılmalı, davalı tarafından karar temyiz edildiği takdirde HUMK"nun 433/ilk maddesi uyarınca dilekçenin karşı tarafa tebliği sağlanmalı, tüm bu işlemler yapıldıktan sonra dosyanın yeniden gönderilmek üzere mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın yukarıda açıklanan nedenle ve belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere GERİ ÇEVRİLMESİNE 19/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.