Esas No: 2014/584
Karar No: 2014/9454
Karar Tarihi: 28.4.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/584 Esas 2014/9454 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 15/08/2012
Numarası : 2003/812-2012/729
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı şirket davalıların işyerinde genel müdür yardımcısı, muhasebe müdürü ve kasa elemanı olarak çalıştıklarını, davalıların 2001-2002-2003 yıllarında yetkilerini kötüye kullanarak şirketi 820.000,00 TL yi zarara uğrattıklarını, bildirerek bu paranın faizi ile birlikte 958.006,96TL olarak davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı A.. K.., açılan davada sorumluluğun tüm davalılara ait olduğunu, kendisinin kasa sorumlusu olmasına rağmen para çekme yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle zimmetine geçirdiği iddia olunan paranın tüm davalıların iştiraki ile yapıldığını, suistimal yaptığına dair itirafnamenin zorla ve tehdit ile kendisine imzalatıldığını, 250.000.TL lik senedi imzalayıp 100.000 $ ın kendisinden alındığını ve davacı şirketin bağlı olduğu holding merkezine götürüldüğü gün de yeni bir itirafname daha yazıp imzalattıklarını, bir hafta süre ile sorgulandığını, annesine ait jeepin zorla alındığını, ayrıca kendisinden 15.000.00 TL daha alındığını, korktuğu için şikayette bulunmadığını, emekli vakfındaki 10.000.00 TL nin zorla şirkete devrinin sağlandığını, banka hesaplarına tedbir konulduğunu, asıl faillerin diğer davalılar olduğunu, bu kişilerin korunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı T.. S.., şirkette muhasebe müdürü olarak çalıştığını, 30/08/2003 gününe kadar bu görevi yürüttüğünü ve emekliliğe sevk edildiğini, emekliye ayrılmasının olayla bir ilgisi olmadığını, kendisinin olayla da bir ilgisinin bulunmadığını, davalı A.. K.. " ın bilgisayar marifeti ile suistimal yaptığını, diğer davalı E.. G.." in üst yönetici olduğunu belirtmiş, başlangıç dilekçelerinde davalı E.. G.. " in suça göz yumabileceğini ve iştirak edebileceğini belirtmiş ise de, sonradan yazdığı değişik dilekçelerinde olayda davalı E.. G.." in bir kusuru ve dahlinin olmadığını, suistimalin tamamen kasa sorumlusu A.. K.. tarafından bilgisayar ile gerçekleştirildiğini, davalı A.. K.." ın akşamları kendisinin normal kasa özet tutanağı imzalattığını daha sonra bakiyeyi sabit tutarak tutanak ile oynayıp bilgisayardan evraksız kayıt girerek kasadan bir miktar para aldığını, şirkette nakit para ile sadece davalı A.. K.." ın ilgilendiğini, olayı davalı E.. G.." den öğrendiğini, ondan şüphelendiklerini ve hesapta inceleme başlattıklarını kendisinden de çalışmaya katılmasını istediğini belirttiğini, kendisinin de çalışmaya katıldığını, davalı A.. K.." ın bilgisayar ile evraksız imzasız kayıt girerek yaptığı zimmeti tespit ettiklerini, daha sonra yardımcı olmak için gittiği holding merkezinde denetçilerin baskı ve tehditlerine maruz kaldığını, kendisine genel müdür yardımcısı davalı E.. G.. aleyhinde konuşması istendiğini, tutanağı bunun için yazdırdığını ve bu durumu birkaç gün sonra holding başkanlarına mektup ile bildirdiğini belirtmiştir. Davalı ayrıca sonraki dilekçelerinde davacı şirketin çalışma sistemi ile iç denetim , dış denetim , yeminli mali müşavir ve şirketin bağlı olduğu Bilgi Grubu Mali Müdürlüğünün şirketin denetimi ile ilgili çalışmalarda beyanlarda bulunduğunu, tüm bu denetimlerde A.. K.." ın zimmet olayının görülemediğini, kendisine herhangi bir eleştiri yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini,
Davalı E.. G.., zimmet olayında herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, şirkette Genel Müdür Yardımcısı olduğunu, zimmet olayının davalı A.. K.. tarafından gerçekleştirildiğini ve bu olayı da kendisinin ortaya çıkardığını , şirket zararının alınması yolunda davalı A.. K.." ı takibe aldığını ve ondan şirket zararının bir kısmını tahsili cihetine gittiğini, diğer davalı T.. S.." in muhasebe müdürü olduğunu ve muhasebeye verdiği ifadesinde davalı E.. G.." in olayda sorumluluğunun bulunmadığını, şirketteki görev dağılımı ve şirket ana sözleşmesine göre de A.. K.. ile birlikte hareket etmesinin mümkün olmadığını, diğer davalı T.. S.." in muhasebe müdürü olarak davalı A.. K.." ın amiri olduğunu, davacı şirket hesaplarının iç denetim birimince sıkı denetimde olduğunu, şirket bilançosunun bu bölümünü kapattığını ve kendilerine herhangi bir olumsuz rapor vermediklerini belirterek davanın kendileri açısından reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı A.. K..’ın tüm borçtan sorumluluğuna, davalı T.. S..’in zarardan %10 oranında sorumlu olmasına ve davalı E.. G..’in hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı şirketin yanında kasa sorumlusu, muhasebe müdürü ve genel müdür yardımcısı olarak çalışan davalılar hakkında verilen karar eksik araştırma ile verilmiş olup hatalıdır.
Şöyle ki; davalı Aydın, kasa sorumlusudur. Davacı işyerinden 12.9.2003 günü kendi isteği ile ayrılmıştır. Davalının alacak ve borçlarının belirlenmesi aşamasında yapılan inceleme sırasında, 2003 yılında 386,000,00 TL civarında zimmetine para geçirdiğinin tespiti üzerine, kendisi ile buluşup anlaşarak 250.000,00 TL’lik bono, 100.000,00 Amerikan Doları(USD), 25.000,00TL nakit para ile 27.000,00 TL bedele karşılık saydıkları bir adet jeepin davalıdan alındığı, bu konuda tutanak tutulduğu; daha sonra yapılan incelemenin derinleştirilmesi sonucunda, çalıştığı dönem içinde 2001, 2002 ve 2003 yıllarında yetkisini ve kendisine duyulan güveni suiistimal ederek zimmetine 839.635,96 TL geçirdiğinin tespit edildiği ve tahsili için bu davanın açıldığı sabittir.
Dosyada konu ile ilgili ve davalıların sorumluluklarının belirlenmesi amacıyla alınan bilirkişi raporları arasında büyük çelişkiler bulunmaktadır.
1.Raporda: Zimmet fiilinin hemen hemen her gün gerçekleşmiş olup. Kasayı her gün kontrolle yükümlü olan davalılar E.. G.. ve T.. S.. in bundan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, öte yandan kasada görev yapan A.. K..’ın da kasadan yapılan ödemeden sorumlu olmayacağının söylenemeyeceğini, zimmet fiilinin kasadan yapılan nakit ödemelerle gerçekleştiğini oysa şirketin doğrudan tahsilatının çok az olduğu bu nedenle de kasanın davacının hesabının bulunduğu Akbank İçerenköy Şubesinden çekilen paralarla takviye edildiğini, bankadan yapılan bu çekilişlerle ilgili talimatlarda davalılar E.. G.. ve Taner Sönmez"in imzalarının bulunduğunu bu durumda davalıların iyi niyetlerinden bahsetmenin mümkün olamayacağını, davacı şirketin kasasının her akşam tutturulması, muhasebe ile mutabakatının sağlanması, ödeme fişlerinin dayanağı belgelerin kontrol edilmesi gerektiğini bu işleri yapacak olanların kasayı kontrol eden A.. K.. ve onu kontrol edecek muhasebe müdürü T.. S.. ile Genel Müdür yardımcısı E.. G.. olduğunu, her üç davalı bir araya_gelmeden bu işlemin yürümesi mümkün olmayacağının ayrıca işlerin yoğun olduğunun da ileri sürülemeyeceğini, zira günlük ödeme ve tahsilat şeklinde fış adedi 20-30 u geçmeyeceğini tediye fış adedinin ise 3-4 civarında olduğunu Tahsilatları bir tarafa bırakılırsa ödemelerle ilgili fiş sayısının azami 4 olduğunun hemen hemen hepsinin usulsüz ödemelere ait olduğunu iş yoğunluğu nedeniyle davalıların kontrolleri yapamadıkları bu nedenle de olayın farkına varamadıkları, şeklinde bir savunma yapmalarının 2.Raporda; iç kontrol sisteminin ve dış denetim mekanizmalarının gereği gibi etkin ve zamanında uygulanmadığı anlaşılmakta ise de davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, davacı şirketin uğradığı ve …. zararının oluşmasında her üç davalının kusurlu oldukları ve ödemede tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları bildirilmiş, 3.raporda; , davalıların görevleri , sorumlulukları , şirketin iç denetim , dış denetim, bilgi grubu mali direktörlüğü , yeminli mali müşavir tarafından yapılan incelemelerinde gözönüne alınmasında,
1)Davalı Kasa sorumlu A.. K.."ın zimmet eylemini yapmış bulunduğunun dosya kapsamı ve bizzat kendi beyanlarından anlaşıldığından birinci derecede ağır kusurlu ve sorumlu bulunduğu,
2)Davalılardan Muhasebe Müdürü T.. S.."in zimmet eylemini yapan kasa sorumlusu A.. K.."ın yaptığı işlemleri yeterince denetlememesi dolayısiyle ikinci derecede sorumlu bulunduğu kanısına varıldığından bu hususta sorumluluk oranının hak ve nesafet kuralları uyarınca takdir buyurulacağı,
3)Davalılardan Genel Müdür Yardımcısı E.. G.."in huzurdaki dava konusu zimmet olayında kusurunun bulunduğundan başka deyişle sorumluluğundan bahsedilmeyeceği,” yönünde görüş belirtilmiştir. Bu üç raporda çelişkili olup mahkemece hükme esas alınan rapor dosya içeriği ile uyumlu değildir.
Davalı E..’ın, bu suistimal sonrası görevini ihmal ettiği ve suiistimalin gerçekleşmesinde kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davacı şirket tarafından iş akdi sonlandırılmış ve davalı tarafından açılan işe iade davası, Kadiköy İş Mahkemesinin 2003/944 Esas-2005/22 Karar sayılı kararında “Davacının, davalı iş veren bünyesinde mali işler genel müdür yardımcısı olarak çalıştığı, yapılan mali denetimlerde şirkete ait mali işlemlerde pek çok aksaklıkların tespit edildiği gibi, kaynağı açıklanamayan harcamalar ve gerçek olmayan şirket ve kişilere hayali belgeler ile ödemeler yapıldığı, aylık miktarların uyumu bakımından düzenlenen raporlar noksan çıkan parasal tutar oranında düşük gösterildiği,
Akbank-İçerenköv şubesinden çekilen paralarla ilgili talimatlarda davacının ve emrinde çalışan muhasebe müdürünün imzaları bulunduğu, günlük kasa hesabının sayım ve kontrolünün vezne elemanı, muhasebe müdürü ve davacı tarafından yapılması gerektiğinin, tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı, davacının davalı işverenlikte mali işler genel müdür yardımcısı olması sebebiyle mali hareketlerdeki uyumsuzluklardan, usulsüz ödemelerden haberinin olmadığının düşünülmesinin hayatın olağan akışına ve muhasebe tekniklerine ters düştüğü davacının davranış ve eylemleri, iş verene iş sözleşmesini fesih hakkı veren geçerli bir sebep olduğu, fesih haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2005/16981 esas ve 2005/21838 karar saylı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Yine, davalılar hakkında açılan ceza davasında; Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 2008/1472 E. Ve 2009/796 K. Sayılı kararı ile “1- Sanıklar E.. G.. Ve T.. S.. in üzerlerine atılı güveni kötüye kullanmak ve özel belgede sahtecilik suçlarından BERAETLERİNE,
2-Sanık Aydin Kılınç‘ın hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmak eylemine uygun düşen 765 sayılı TCY nın 5l0 maddesi uyarınca (sanığın sosyal ve kişisel durumu ile suçun işlenme biçimi gözetilerek) takdiren l yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına“ karar vermiş, verilen bu karar YARGITAY 11. Ceza Dairesinin 2010/6872 E. Ve 2010/11005 K. Nolu ilamı ile “ 1-sanık Aydın yönünden mahkumiyet hükmünün onanmasına,
II- Katılan vekilinin sanıklar E.. G.. ve T.. S.. hakkındaki beraat kararlarına yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Sanık A.. K..”ın kasa memuru, sanık T.. S..’in muhasebe müdürü, sanık E.. G..’in Mali işlerden sorumlu genel müdür yardımcısı olduğu şirketin mali hesaplarının yapılan kontrolünde kasadan yapılan nakit harcamalara ait bir kısım tediye fişleri ekinde harcama yapıldığına ilişkin faturaların bulunmadığı ekli bir kısım faturaların ise elektronik ortamda sahte olarak düzenlendiği ve bu surette 840.000 TL’nin (suç tarihi itibariyle sekizyüzkırk milyar TL) mal edinildiği olayda; “Koç Topluluğu Muhasebe ve Mali İşler Prosedürleri”ne ilişkin genelge ve imza sirküleri uyarınca harcamaların iki yetkili imza ile yapılması gerektiği, sanıkların onayı olmadan harcama yapılmasının mümkün bulunmadığı ve kasa memuru sanık A.. K..’ın harcamalarla bir ilgisi bulunmayıp kendisine ibraz edilen fatura bedellerini ödemekle yükümlü olduğu, günlük kasa kontrolünü yapmak, denetlemek ve kasa defteri ile genel giderlere dayalı olarak düzenlenen “Bilanço ve Gider Tablosu”nu düzenlemekle sorumlu bulunan sanıkların haberi olmaksızın kasa görevlisi tarafından kasadan nakit harcama yapılmasının ve buna ilişkin belge temininin mümkün bulunmadığı, sanıklara yüklenen suçların olayın akışı, iddia, savunma, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu gözetilmeden yazılı şekilde beraatlarına karar verilmesi, gerektiğinden BOZULMASINA,” karar verildiği, sonradan davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle bu iki sanık hakkında düşme kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında; mahkemece özellikle işe iade davasının gerekçesi ile ceza davasındaki bozma gerekçeleri göz ardı edilerek davalılar T.. ve E.. hakkında yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Ayrıca, davalı A..’dan alınan 250.000,00 TL meblağlı senet hususunda dosyada hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Davacı şirketin bu senedi tahsil edip etmediği belirlenememiş olup bu konuda herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı da dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Eğer senet tahsil edilmiş ise bu tahsilatın ne zaman yapıldığı ve dosyadaki borçtan düşülüp düşülmediği, senet tahsil edilmemiş ise tahsil edilmeyerek borcun artmasına sebep olan davacının bir sorumluluğunun olup olmadığı; yine 3 yıl boyunca şirketi denetleyen ve hiçbir usulsüzlük bulmayan denetim elemanlarının şirketin zararının artmasında kusuru olup olmadığı dosyada hiç tartışılmamıştır.
Yapılacak iş, yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırarak şirketin işleyiş usulü, para çekme yetkisi ve usulsüz işlemlerde imzası olan davalıların sorumluluklarının tespiti ile zararın oluşmasında kusuru olan denetim elemanı varsa bunların kusuru hususu ve davacı şirketin zararın aratmasında sonuca etkili ihmali varsa bu husus da göz önünde tutularak, işe iade davası ve ceza davasındaki bozma kararı gerekçesi de birlikte değerlendirilmek suretiyle davalıların kusur derecelerini ayrı ayrı belirleyecek bir rapor alarak çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde , davacıya iadesine, 28/4/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.