Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11, Avukatlık Kanunu"nun 41 ve HUMK"nın 62 ve 68. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Somut olayda, alacaklı tarafından borçlular aleyhine çeke dayalı olarak yapılan kambiyo takibine Kadıköy İcra Müdürlüğü"nde başlandığı, her iki borçlu vekilince yetki itirazında bulunulması üzerine dosyanın yetkili Şişli İcra Müdürlüğü"ne gönderilerek takibe burada devam olunduğu, her iki borçluya ödeme emrinin 06.04.2011 tarihinde tebliğ edildiği, ayrıca borçlular vekilince de ödeme emrinin 25.04.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 02.05.2011  tarihinde icra mahkemesine başvurusunda borca itraz ettiği, mahkemece itirazın İİK.nun 168/5 maddesine göre yasal beş günlük sürede yapılmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dosyasında borçlular vekille temsil edildiğinden, itiraz süresi ödeme emrinin borçlular vekiline tebliğ edildiği 25.04.2011 tarihinden başlar. Buna göre, borca itiraz yasal süresinde yapılmış olmakla, mahkemece itirazın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yasal beş günlük sürede yapılmadığından bahisle süreden reddine dair karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.