15. Ceza Dairesi 2018/8643 E. , 2019/1026 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK"nun 158/1-h-i, 62/1., 52/2., 52/4., 53., 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık, suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 311. maddesi hükmüne göre, inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğundan; hukuki dayanaktan yoksun olarak verilen eski hale getirme içerikli talebin reddine ilişkin 03/05/2018 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır."
Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığından teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapılması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın MERNİS adresinin tespiti yapılarak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin MERNİS adresi olduğunu belirtmeden tebliğ yapması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa tebligat parçası üzerine adresin MERNİS adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği; bu nedenle sanığın MERNİS adresine doğrudan MERNİS şerhli olarak yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu, bu nedenle sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz talebinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
Sanığın suç tarihinde müşteki firmaya müracaat ederek... nolu sahte plaka ve ruhsatla kamyona yük aldıktan sonra yükü teslim mahalline götürmemek suretiyle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunması, müşteki beyanı, tanık ifadeleri ve dosya kapsamından; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın eylemini gerçekleştirirken kamu kurumu olan Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği"nin maddi varlıklarından sayılan plaka ve ruhsatın kullanılması nedeniyle, TCK"nun 158/1-d maddesi kapsamında kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 158/1-h-i maddeleri gereği hüküm kurulması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup, sanık hakkında her ne kadar ikinci kez mükerrir sayılmasına karar verilmiş ise de tekerrüre ilk esas alınan Dinar Ağır Ceza Mahkemesinin 05/07/1996 tarih ve 57/28 sayılı ilamına konu dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlar"da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet hükmünün ONANMASINA, 20/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.