17. Hukuk Dairesi 2016/14973 E. , 2019/7161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili (katılma yoluyla vekalet ücreti yönünden) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 13.07.2014 tarihinde, müvekkilinin murisinin, sevk ve idaresindeki motorsikletle davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları traktörün çarpışması sonucu, vefat ettiğini belirterek belirsiz alacak olarak 5.000,00 TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen; 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücüden, olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınının (babasının), 6098 sayılı TBK"nın 53/3. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2.) maddesi gereği destekten yoksun kalma ve TBK"nın 56.maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.
a)Davacı taraf, davaya konu kazada ölen ..."nın babası olan davacının, ölenin desteğinden yoksun kaldığı iddiası ile tazminat istemli davayı açmış; mahkeme de, toplanan delillere göre, davacı ile ölenin kaza gerçekleşene kadar görüşmemesi, ölenin kaza tarihine kadar kendisine destek olmayan babasına ileride destek olamayacağı, davacı ile ölen arasında destek ilişkisi bulunmadığı, davanın iyiniyetten uzak açıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar vermiştir.
Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçek1eşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bu manada, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişi, destektir. İlk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal (farazi) destek kavramı söz konusudur. İfade olunan bu hususlar, gerek öğretide gerekse Yargıtay uygulamalarında kabul edilmiş olup, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmediği, bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığı genel olarak kabul edilmektedir.
Somut olayda; davacı baba ile ölen oğlu kaza tarihine kadar ailevi nedenlerle görüşmediklerinden ölen ..."nın babası olan davacıya fiili destekte bulunamayacağı kabul edilmişse de, çocuğun ölmeyip yaşaması halinde, ileride babasına mali olarak ve bu mümkün olmasa bile hizmet ederek ve bakımını sağlayarak destek olacağı aşikar olduğundan; davacı babanın ölen oğlunun desteğinden yoksun kaldığı kabul edilip, aktüer bilirkişiden rapor alınarak tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
b)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, (818 sayılı BK"nun 47. maddesi) 6098 sayılı B.K.’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olay tarihi, olayın meydana geliş şekli, davacı ile ölenin akrabalık ilişkisi, ölenin yaşı ve tarafların kusur durumu dikkate alındığında davacı baba ... için manevi tazminat verilmemesi doğru görülmemiş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozmanın kapsam ve şekline göre davalı ... vekilinin reddedilen manevi tazminat vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2-a-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.