21. Hukuk Dairesi 2016/6142 E. , 2017/8208 K.
"İçtihat Metni"ESAS NO : 2016/6142
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 159.683,77 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 6098 sayılı TBK"nun 61. maddesi uyarınca (818 sayılı B.K.’nun 50 ve 51. Maddesi) ve aynı Yasanın 163. (818 sayılı B.K.’nun 142.) maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı bir dava ile de talep edebilir. Ancak, aynı Yasanın 163. (BK 141) maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 165.maddesi (818 sayılı BK"nun 144. maddesi) hükmüne göre, Kanun veya sözleşme ile aksi belirlenmedikçe, borçlulardan biri kendi davranışıyla diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz. 166. maddesi(818 sayılı BK"nun 145. maddesi) hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak, müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Yine, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 147. madde hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağına ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceğine dair hükmüne havidir. Diğer bir deyişle müteselsil sorumlulardan birine yönelik feragati ile diğer müteselsil borçluların durumlarını ağırlaştıran alacaklı bunun sonuçlarına katlanır.
.../...
Somut olayda, davacının, davalı .... tarafından yapımı yürütülen bina inşaatında taşeron.... Danışmanlık ....şçisi olarak çalışırken, 02/08/2010 tarihinde iş kazası geçirerek %75 oranında malul kaldığı, hükme esas bilirkişi heyet raporunda asıl işveren...n %30, alt işveren Akademik Kariyer şirketinin %30, dava harici .......ı Malzemeleri Ltd. Şti’nin %20 ve davacının %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2011/453 Esas- 2011/451 Karar sayılı dosyasında alt işveren ..... ...ol Kazmaoğlu’na karşı açtığı davasından 16/09/2011 tarihinde feragat ettiği, mahkemece verilen 16/09/2011 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; asıl işveren şirket aleyhine açılan temyize konu davadan önce, davacının alt işveren şirkete karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davasından feragat etmesi nedeniyle, alt işveren Akademik ....’ne yüklenilen %30 oranındaki kusura isabet eden tazminat alacağı yönünden davacının alacağının sona erdiği kabul edilerek bu kısma ilişkin tazminat alacağı değerlendirme dışı bırakılmak suretiyle, davalı şirketin tazminat sorumluluğunun değerlendirilmesi gerekirken; hakkında davadan feragat edilen alt işverenin sorumlu olduğu kısım davalı asıl işverenin sorumluluğuna yüklenilmek ve davalı asıl işverenin sorumluluğu ağırlaştırılacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.