16. Hukuk Dairesi 2015/9966 E. , 2018/782 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 105 ada 25, 136 ada 17, 165 ada 13, 173 ada 22 ve 176 ada 24 parsel sayılı 2.936.96, 11.805.56, 4.873.28, 3.010.86 ve 11.032,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tüm taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına, ... ise 173 ada 22 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ..."nin 173 ada 22 parsele yönelik davasının kabulüne, 165 ada 13 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının feragat nedeniyle reddine, 105 ada 25, 136 ada 17 ve 176 ada 24 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davasının ise reddine, 105 ada 25, 136 ada 17, 165 ada 13, 176 ada 24 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine, davacı ..."nin 173 ada 22 parsele yönelik davasının ise davalının kabulü nedeni ile kabulüne ancak davacı ..."nin bu parsele yönelik davası kabul edildiğinden bu parselin davacı ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekili ile davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı ... mirasçıları ...i ve müşterekleri vekili tarafından hüküm; 105 ada 25, 136 ada 17, 165 ada 13 ve 176 ada 24 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz edilmiş ise de; davacılar vekili; kendisine 19.1.2012 tarihinde tebliğ edilen kararı, 06.02.2012 tarihinde temyiz etmiştir. Kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz tarihi arasında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiş olup, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.06.1990 tarih, l989/3 Esas, l990/4 Karar sayılı kararı ve karar tarihinde 6100 sayılı Kanunun Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanunun 432/4 maddesi gereğince temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE,
2- Davacı ... vekilinin 173 ada 22 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece; çekişmeli taşınmazda davacı ... lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz hakkında davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına, davacı ... ise taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Çekişmeli taşınmaz hakkında ... tarafından açılan ve bilahare eldeki dava dosyası ile birleşen dava dosyasında yapılan keşif sonucunda alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın tamamının komşu mera ile bütünlük arz ettiği gibi dere yatağı niteliği taşıdığı, özel mülkiyete konu olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, eldeki dosyada yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda ise çayır vasfında olduğu, komşu mera parseli ile eğim farkı bulunduğu ve bitki örtüsü yönünden farklılık arzettiğinin belirtilmesi karşısında raporlar arasında oluşan çelişki üzerinde durulmamış, anılan raporlarda taşınmazın dere yatağında kaldığı ve dereye komşu olduğu belirtildiği halde jeolog bilirkişiden rapor alınmamış, taşınmaza komşu olan ve mera olarak sınırlandırıldığı anlaşılan 172 ada 13 parsel sayılı taşınmaza ait toprak tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle çekişmeli taşınmazın mera haritası dışında kalıp kalmadığı kesin olarak saptanılmamıştır. Hal böyle olunca; öncelikle dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazlara ait toprak tevzi haritası ile belirtmelik tutanakları getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde; fen bilirkişisi, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeolog bilirkişisi, komşu köylerde ve aynı köyde ikamet eden yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ne şekilde kullanıldığı, öncelerinin kadim mera olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli, toprak tevzi haritası ölçeği ile kadastro paftası ölçeği eşitlenerek ve çakıştırma yapılmak suretiyle çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların tevzi haritasındaki konumlarını gösteren ve özellikle taşınmaza komşu 172 ada 13 parsel sayılı taşınmazın toprak tevzi parseli olan 1396 sayılı taşınmazın haritasının sınırlarını gösteren denetime açık, krokili; ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazı komşu taşınmazlar ile birlikte ele alan, önceki ve şimdiki niteliğini ortaya koyan, ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullanıldığını, mera vasfında olup olmadığını, toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsünü, üzerinde meraya özgü bitkiler olup olmadığını ve mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını izah eden ve taşınmazların farklı yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içeren, jeolog bilirkişiden ise taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli raporlar alınmalı; çekişmeli taşınmazın komşu mera parseline ait toprak tevzi haritası kapsamında kaldığının anlaşılması halinde Kadastro Kanunu"nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının, komşu mera parseline ait haritanın kapsamının dışında kaldığının anlaşılması halinde ise Kadastro Kanunu"nun 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı ... lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.