Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/998
Karar No: 2017/8203
Karar Tarihi: 24.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/998 Esas 2017/8203 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/998 E.  ,  2017/8203 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, ... adına düzenlenen makbuzun kendisine ait olup buna bağlı olarak Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğuna ve 03.01.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, ... adına düzenlenen 02/05/1994 tarihli müstahsil makbuzunun davacıya ait olduğu, davacının buna bağlı olarak tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu ve 03/01/2013 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği istemine ilişkindir.
    Dairemizin 30/06/2015 tarihli 2015/10439 E. 2015/15024 K. Sayılı bozma ilamı üzerine Mahkemece, ... adına düzenlenen 02/05/1994 tarihli müstahsil makbuzunun davacıya ait olduğunun ve davacının buna bağlı olarak 02/06/1994 - 03/01/2013 tarihleri arasında Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespitine, davacının 13/01/2013 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile 01/02/2013 tarihinden itibaren ödenmesi gereken aylıkların ödeme tarihine kadar işleyecek faizleriyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, komisyoncu olan tevkifat sorumlusu ... ve ... tarafından ... adına kesinti yapıldığı, davacının bu makbuz ile tarım Bağ-Kur sigortalı olarak tescilinin yapıldığı, prim borcu olduğu gerekçesi ile 5510 sayılı Kanunun geçici 17. maddesi uyarınca 01.06.1994 tescil tarihi itibari ile sigortalılığının durdurulduğu, davacının 5009 günlük süreyi ihya ettiği, Kurumca 14.501,97 TL borç çıkarıldığı, davacının 29.07.2011 tarihinde süresi içerisinde Kurumca çıkarılan borcu ödediği, 11.01.2013 tarihli dilekçesi ile tahsis talebinde bulunduğu, Kurumca “komisyoncu olan tevkifat sorumlusu ... ve ... tarafından ... adına kesinti yapıldığı, bu makbuzdaki kimlik bilgilerinin davacıya ait olmadığının” belirtildiği ve davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptal edildiği, buna bağlı olarak da tahsis talebinin 15 yıl (5400 gün) şartı tamamlanmadığından reddedildiği, davacının 09/12/2010 tarihinden itibaren ziraat oda kaydının bulunduğu, Dairemizin anılan bozma kararında " dava konusu makbuzda ...’nün adresi olarak belirtilen K. Kum Mah. ... adresinden araştırma yapılarak dava konusu dönemde davacının tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığını tespit etmek, bu kapsamda burada kolluk araştırması yaptırmak, dava konusu dönemdeki muhtar ve azaları tespit ederek beyanlarını almak, makbuzun ait olduğu işyeri sahiplerinden komisyoncu olan ...’in ifadesini almak, nüfus idaresi ile yazışma yapılarak ... ili ... ve ... ilçelerindeki ... adındaki kişileri tespit etmek ve bu kişilerin beyanlarını almak, ilgisi olduğu anlaşılan kişi ya da kişileri davaya dahil etmesi için davacıya süre vermek ve dava konusu müstahsil makbuzu ile ürün teslim eden kişiyi tespit edip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" belirtilerek belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
    Somut olayda, ... İlçe Nüfus Müdürlüğü"nün 16/12/2015 tarihli yazısında 04/11/1969 doğumlu ... isimli bir şahsın bulunduğunun bildirilmesine rağmen bu kişinin beyanının alınmadığı, davaya konu müstahsil makbuzu ile ilgisinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, makbuzun ait olduğu işyeri sahiplerinden komisyoncu olan ...’in ifadesinin alınmadığı böylelikle dava konusu müstahsil makbuzu ile ürün teslim eden kişinin davacı olup olmadığı tereddütsüz bir şekilde ortaya konulmadığı gibi davacının 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığına ilişkin şahsi sicil dosyasının tamamı dosya arasına alınmadığından davacının eski tescilli olup olmadığı anlaşılamamıştır.
    Yapılacak iş, ... İlçe Nüfus Müdürlüğü"nün 16/12/2015 tarihli yazısında bildirilen 04/11/1969 doğumlu ... isimli bir şahsın beyanını almak, müstahsil makbuzunun kendisine ait olduğunu beyan etmesi halinde davaya dahil etmesi için davacıya süre vermek, ... "nün 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı bulunup bulunmadığını, varsa sigorta sicil dosyasında davaya konu müstahsil makbuzunun kullanılıp kullanılmadığını araştırmak, makbuzun ait olduğu işyeri sahiplerinden komisyoncu olan ...’in ifadesini almak, davacının şahsi sicil dosyasını getirtip, davacının eski tescilli olduğunun anlaşılması halinde tescil tarihinden itibaren kesintisiz bir şekilde tarımla uğraşıp uğraşmadığını değerlendirmek, eski tescilli değilse davacının sigortalılık süresini sadece prim kesintileri ve ürün teslimlerine göre tespit etmek ve sonucuna göre yaşlılık aylığı şartlarını değerlendirmekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi