Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1882 Esas 2020/5289 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1882
Karar No: 2020/5289
Karar Tarihi: 19.10.2020

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1882 Esas 2020/5289 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmü inceledi. Sanığın avukatı, tebligatın usulsüz yapıldığı gerekçesiyle hükme itiraz etmiştir. Mahkeme, tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması nedeniyle sanığın itirazının kabul edildiğini belirtmiştir. Sanığın avukatının duruşmalı inceleme talebinin reddedilmesine karar verilmiştir çünkü suçun cezasının on yıl hapis cezasından az olması nedeniyle yasal prosedürlere göre kabul edilmemesi gerekiyordu. Sanığa isnat edilen suç zamanaşımına uğramıştı ve kanunun belirttiği nedenlerin varlığı halinde bile süre en fazla yarı oranında uzayabilecekti. İnceleme tarihinden önce suçun zamanaşımı süresi dolmuştu. Bu nedenle, mahkeme kararı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULDU, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davası DÜŞÜRÜLDÜ. Kanun maddeleri, ceza davalarında zamanaşımı sürelerine ve ceza miktarlarına ilişkin bilgi vermektedir.
12. Ceza Dairesi         2020/1882 E.  ,  2020/5289 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/1, 2.b, 62/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/1. madde ve fıkrasında, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağının düzenlemesi karşısında, kendisini vekil ile temsil ettiren sanığın ve vekilinin yokluğunda verilen kararın, sanığın 07.01.2019 tarihinde...12. Asliye Ceza Mahkemesinde talimatla alınan ifadesinde belirttiği adres dışında başka bir adrese 16.12.2019 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık müdafinin 26.12.2019 tarihinde yaptığı temyiz başvurusu süresinde kabul edilmiştir.
    Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 25/01/2007 tarihinden itibaren TCK’nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresi, inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olup, hükmün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 19.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.