18. Ceza Dairesi 2019/476 E. , 2019/11683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mühür bozma, fuhuş
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 17/01/2007 tarihli tutanak ile izinsiz iş yeri açma ve çalıştırma nedeniyle iş yeri kapatılarak mühürleme işlemi yapılmasından sonra dava konusu yerin aynı zamanda ikameti olduğunu belirten sanık hakkında düzenlenen 28/01/2007 tarihli tutanakta iş yeri faaliyetine devam edildiğine dair herhangi bir anlatıma yer verilmediği ve bu tutanağa istinaden yeniden mühürleme işlemi yapıldığına dair herhangi bir belgenin de bulunmadığı dikkate alınarak 28/01/2007 tarihli tutanağın mühür bozma suçunun oluşumuna dayanak gösterilemeyeceği, fakat akabinde 18/02/2007 tarihinde düzenlenen tutanak ile iş yeri faaliyetine devam edildiğinin tespit edilmesiyle sanığın mühür bozma eyleminin sabit olduğunun anlaşılması karşısında, hatalı değerlendirmeyle sanık hakkında atılı suç yönünden tek bir hüküm yerine ayrı ayrı iki kez mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanığın üzerine atılı fuhuş suçunu kabul etmediği, mağdurların da fuhuş yaptıklarına dair bir anlatımlarının bulunmaması karşısında, olay yerinde bulundukları anlaşılan......’ın tanık sıfatıyla dinlenmesi ve tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda sanığın atılı suçu işlediği kanaatine ne şekilde varıldığı delillere dayalı olarak açıklanıp tartışılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Lehe hüküm talebi bulunan sanık hakkında fuhuş suçundan hükmolunan adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi kapsamında taksitlendirilmesi hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Kabule göre de;
a- İş yerinin 17/01/2007 tarihinde mühürlenmesinden sonra 28/01/2007 tarihli tutanak ile sanığın mühürlenmiş iş yerinde faaliyete devam ettiğinin belirtildiği ve bu tutanağa istinaden 18/02/2007 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, akabinde sanığın aynı iş yerinde faaliyete devam ettiği gerekçesiyle 18/02/2007 tarihinde ikinci kez tutanak tutulduğu ve bu tutanağa dayanarak 15/03/2007 tarihli iddianame ile ayrı bir dava açıldığının anlaşılması karşısında, 18/02/2007 tarihli ikinci tutanağa konu eylemin suç tarihinin, ilk iddianame tarihinden önce olması nedeniyle hukuki kesintinin oluşmadığı ve sanığın eylemlerinin zincirleme suç hükümleri kapsamında kaldığı, dolayısıyla sanık hakkında mühür bozma suçundan tek hüküm kurulup, verilen cezada TCK’nın 43. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, atılı suç yönünden iki kez mahkumiyet karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmüş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.