Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8689 Esas 2016/2532 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8689
Karar No: 2016/2532
Karar Tarihi: 18.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8689 Esas 2016/2532 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/8689 E.  ,  2016/2532 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ..., davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkilince davalıya verilen 30.05.2008 tarihli 40.000 TL bedelli çekin 05.06.2008 tarihinde banka havalesiyle ödendiği halde davalının kötüniyetli olarak çeki müvekkili aleyhine takibe koyduğunu belirterek, takibe konu çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili, 22.10.2010 havale tarihli dilekçesiyle, müvekkilinin..."den alacağı istihkaklar üzerine konulan haciz nedeniyle icra dosyasına giren 48.000 TL"nin davalıya ödendiğini belirterek davalı tarafından tahsil edilen bedelin tahsil tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan istirdadına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının ödeme iddiasını kesin delillerle ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin alacağının davalı tarafından ikrar edilen çeke dayandığını bildirerek, davanın reddi ile davacının % 40 oranında tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu çekin davacı tarafından 05.06.2008 tarihli havaleyle ödendiğini, davanın davalıya cari hesaptan borcu bulunsa bile davacı tarafından çeke mahsuben gönderilen paranın davalı tarafça cari hesaba mahsup edilerek bedeli ödenen çeke dayalı olarak takip yapılmasının mümkün olmadığı, davanın ödeme nedeniyle istirdat davasına dönüştüğü gerekçeleriyle davanın kabulüne, takibe konu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalıya ödenen tutarların davalıdan istirdadına, takibin kötü niyetle yapıldığının ispat edilemediği gibi istirdat davasında kötüniyet tazminatı olmayacağı gerekçesiyle de davacının kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlayan takip dayanağı çek bedelinin takipten önce ödendiği gerekçesiyle dava kabul edilmiş olup bu kabul karşısında davalının takibi başlatmakta haksız olduğu gibi kötüniyetli olduğunun da kabulüyle davalı aleyhine tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu konudaki talebin reddi doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.