9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/4324 Karar No: 2014/11548 Karar Tarihi: 18.11.2014
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/4324 Esas 2014/11548 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2014/4324 E. , 2014/11548 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Görevli memura mukavemet ve mala zarar verme suçlarından sanıklar ... ve ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 258 ve 516/3. maddeleri gereğince ayrı ayrı 1 yıl hapis, 2 yıl hapis ve 141,00 yeni Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmalarına dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2008 tarihli ve 2001/294 esas, 2008/134 sayılı kararı ile ilgili olarak; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 30/03/2001 tarihli iddianamesi ile sanıkların cezalandırılması istenmiş ve yapılan yargılama sonucu sanıkların cezalandırılmasına karar verilmiş ise de ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince 26/06/2012 tarihinde düzenlenen tutanakta belirtildiği üzere, söz konusu dosya da yapılan yargılamaya ilişkin dava tensip ve sanık ...’ın savunmasının alındığı oturum ile diğer sanığın talimatla alınan savunmasının okunduğu oturumu da kapsar şekilde 16/10/2003 tarihine kadar yapılan oturumlara ilişkin duruşma tutanaklarının dosya arasında bulunmadığı anlaşıldığından mahkemesince 4473 sayılı Yangın, Yer Sarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun’un 38. maddesi uyarınca dosyadaki eksiklik tamamlanmadan sanıklar haklarında mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 19.11.2013 tarih ve 2013/17209/70267 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.11.2013 tarih ve 2013/367702 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma yasa yoluna temyiz incelenmesinden geçmeksizin kesinleşen hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle bu yasa yolu dar kapsamlıdır ve bu niteliği sebebiyle her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu olmayıp, usule ilişkin aykırılık halleri hükmün esasına etkili olması halinde ancak kanun yararına bozma konusu yapılabilecektir. Olağan yasa yolu olan temyiz incelemesinde, duruşma tutanaklarının bir kısmının dosya içinde bulunmaması halinde, hükmün yasaya uygunluğu konusunda bir kuşkuya neden olunmaması ve tutanaklara duyulan güvenin korunması amacıyla bozma konusu yapılmakta ise de; tüm yasal işlemler yerine getirilerek kesinleşmiş olan hükümlerde hükmün kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan bu tür eksikliklerin olağan üstü kanun yolu olan "Kanun yararına bozma" yasa yoluyla denetlenmeyeceği açıktır. Yukarıda açıklanan ilkeler ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.06.2009 tarih ve 2009/58-166 sayılı kararı da nazara alındığında kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği yerinde görülmediğinden istemin reddine dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.