7. Hukuk Dairesi 2014/1600 E. , 2014/9433 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bursa 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 11/11/2013
Numarası : 2011/392-2013/666
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı -BUSKİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı BUSKİ Genel Müdürlüğü aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı BUSKİ’ye ait işyerinde boru ustası olarak çalışırken R..-s.. Şirketinin işçisi F.. K..’nın kendisini hırsızlıkla suçlayarak kovduğundan bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı şirketler vekili, davacının işi hiçbir neden yokken kendisinin bıraktığını, F.. K.. isimli işçinin işveren temsilcisi olmadığını ve işçi çıkarma yetkisinin olmadığını, davalı Buski Genel Müdürlüğü ise davacının kendi işçisi olmadığını, bu nedenle alacaklardan sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, geçimini çalışarak sağlayan bir kişinin nedensiz yere işi bırakması olağan kabul edilemeyeceğinden sözleşmenin haklı bir neden olmaksızın işverence feshedildiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İş akdinin kim tarafından feshedildiği ve fesih için haklı neden olup olmadığı ve yıllık izin hakkının süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı, davalı şirketler nezdinde daha önceden de çalışmıştır. Davalı R..-S.. Şirketinin davalı BUSKİ Genel Müdürlüğünden iş alması 7.2.2007 tarihinden sonradır. Davacı da bu tarihten itibaren davalı kurum nezdinde çalışmaya başlamıştır. Bu nedenle davalı -BUSKİ Genel Müdürlüğünün sorumluluğunun bu tarihten itibaren hesaplanması gerekirken, bilirkişi tarafından davacının davalı şirketler yanında işe başlatıldığı 15.1.2007 tarihinden itibaren başlatılmış olması hatalıdır.
Ayrıca, davacının, davalı işyerinden F.. K.. isimli bir işçi ile tartışmaları sonrasında mesai bitiminde işyerini terk ederek iş akdini feshettiği sabittir. Dosya içeriğindeki belge ve beyanlardan, dava dışı F.. isimli işçini, işveren vekili olmadığı gibi işçi çıkarma yetkisinin de olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, davacının haklı neden olmadan iş akdini sonlandırdığı ve kıdem ile ihbar tazminatını hak etmediği de açıktır. Mahkemece, delillerin değerlendirilmesinde hata yapılarak kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir. Ancak, -BUSKİ Genel Müdürlüğü dışındaki davalı şirketlerin kararı temyiz etmemeleri hususu dikkate alındığında, sadece davalı -BUSKİ Genel Müdürlüğü yönünden kararın bozulması gerekmektedir.
3-Mahkemece, yıllık izin hakkı belirlenirken davacının davalı şirketler yanında geçen tüm çalışmalarının dikkate alınarak çalışma süresinin ve buna bağlı olarak da izin süresinin belirlendiği görülmektedir. Bu husus davalı şirketler yönünden doğru ve yerinde ise de, davacının davalı BUSKİ Genel Müdürlüğü yanında 07.02.2007 tarihinde çalışmaya başladığı ve sorumlu olduğu izin ücretinin de bu tarihten sonrasını kapsaması gerektiği hususu göz ardı edilerek davalı Kurumu tüm süreden sorumlu tutar şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalı -BUSKİ Genel Müdürlüğü vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalı -BUSKİ Genel Müdürlüğüne iadesine 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.