Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/58 Esas 2018/5398 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/58
Karar No: 2018/5398
Karar Tarihi: 06.06.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/58 Esas 2018/5398 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Başkanlığı Kaçaklar Ünitesi ve Tedaş Gelirler İdaresi Başkanlığı Kaçaklar Araştırma Ünitesi'ne ait sahte denetçi kimlikleri düzenleyerek resmi belgede sahtecilik suçu işlemiştir. Ancak, sanığın beyanına ve belgelerin aldatıcı niteliği hususundaki gözleme rağmen, belgelerin sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı hakim tarafından kararlaştırılmalıdır. Bu sebeple belgelerin orijinal örnekleri temin edilmeli, duruşmada karşılaştırmalı olarak incelenmeli ve belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosya arasında saklanmalıdır. Yapılan incelemenin eksik olduğu ve bu sebeple hükümlerin bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Sanığın kendi alt soyu dışındakiler için hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanana kadar uygulanması gerektiğine dikkat çekilmektedir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi

11. Ceza Dairesi 2016/58 E. , 2018/5398 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın, üzerlerinde kendi fotografı bulunan Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Başkanlığı Kaçaklar Ünitesi ve Tedaş Gelirler İdaresi Başkanlığı Kaçaklar Araştırma Ünitesine ait Can Bora adına düzenlenmiş iki adet sahte denetçi kimliği düzenlemek suretiyle atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında; Sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesinde gerçekte böyle kimlik belgeleri bulunmadığını beyan ettiği, mahkemece belgelerin aldatcı niteliği hususunda gözlemde bulunulmadığı ve 15/07/2013 tarihli Ankara Kriminal Polis Labortuarına ait bilirkişi raporunda belgelerin orjinal örneklerinin ellerinde bulunmadığının belirtilmiş olduğu anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle; Tedaş ve Maliye Bakanlığı ilgili birimlerinden kurumlarına ait suça konu belgelerin içeriğine haiz kimlik belgerinin bulunup bulunmadığı sorulup, bulunması halinde mümkünse suça konu belgelerin düzenlendiği tarihe ait, orjinal belge örnekleri temin edilerek suça konu sahte belge asılları emanaetten getirtilip, duruşmada karşılaştırmalı olarak incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatıcı nitelikte olup olmadıklarının kararda tartışılması, belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosya arasında saklanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule görede;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın kendi alt soyu dışındakiler için hapis cezasının infazı tamamlanana kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirlmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

.