Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6232
Karar No: 2019/7147
Karar Tarihi: 10.06.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6232 Esas 2019/7147 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tarafından sigortalanan konutta, davalıların imalatçısı/ pazarlayıcısı/ ürün sorumluluk sigortacısı olduğu buzdolabının elektrik tesisatındaki kısa devre sonucu çıkan yangın nedeniyle hasar oluştuğu gerekçesiyle 50.759,00 TL. hasar bedelini ödeyip sigortalının haklarına halef olan davacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.759,00 TL'yi ödeme tarihi olan 18.05.2012'den işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Mahkeme davalı ...Ş. hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 30.837,60 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar vermiştir. Ancak, davacının rücu talebinin dayanağı ve rücu sebebi ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/4. maddesinde düzenlenen zamanaşımına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınmak suretiyle, davalıların zamanaşımı savunmalarının irdelenip değerlendirilmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 4077 sayılı Kanun'un 4/4. maddesinde ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tü
17. Hukuk Dairesi         2016/6232 E.  ,  2019/7147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı .... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacı tarafından sigortalanan konutta, davalıların imalatçısı/ pazarlayıcısı/ ürün sorumluluk sigortacısı olduğu buzdolabının elektrik tesisatındaki kısa devre sonucu çıkan yangın nedeniyle hasar oluştuğunu, 50.759,00 TL. hasar bedelini ödeyip sigortalının haklarına halef olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.759,00 TL"nin ödeme tarihi olan 18.05.2012"den işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, yangın çıkış nedeni konusunda net tespit olmadığı için de zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ...Ş. hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 30.837,60 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, konut sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davaya konu edilen yangın ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 4/4. maddesinde "bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Ayıplı mal nedeniyle tazminat talep edilebilecek olanlara karşı yöneltilecek talepler yönünden 2-3 yıl ve 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
    Davacı taraf, şirketleri tarafından sigortalanan konutta, davalıların imal ettiği/ pazarlayıp sattığı buzdolabının elektrik tesisatındaki kısa devre nedeniyle yangın çıktığını; buzdolabının ayıplı imalatı nedeniyle yangına neden olduğunu iddia ederek davalılara husumet yöneltmiştir. Davacı ... şirketi, sigorta poliçesi gereği yaptığı ödeme nedeniyle sigortalısının haklarına halef olmuş ve halefiyet hakkına hakkına dayanarak dava açmış olduğuna göre, sigortalısı ile davalılar arasındaki hukuki ilişkiye uygulanacak zamanaşımı süreleri davacı için de cari olacaktır. Davacı sigortalısı ile davalı yan arasında ise, tüketici işlemi mahiyetinde satım sözleşmesi bulunduğu tarafların kabulündedir.
    Davaya konu edilen yangının çıkış sebebi olarak gösterilen buzdolabının üretim ve piyasaya sürülme tarihinin 30.01.2001 ve davacı sigortalısına satılıp teslim edildiği tarihin ise 23.06.2001 olduğu, davalı yanca sunulan belgelerden anlaşılmaktadır. Davalılar vekilleri, ayıplı olduğu ve zarara neden olduğu iddia edilen buzdolabının üretim ve satım tarihleri nedeniyle davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek, yasal süresi içinde verdikleri cevap dilekçeleri ile zamanaşımı def"ini ileri sürmüş olmasına rağmen, bu hususta hiçbir değerlendirme ve hükümde gerekçelendirme yapılmadan karar verilmesi, eksik inceleme mahiyetindedir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davacının rücu talebinin dayanağı ve rücu sebebi ile 4077 sayılı Kanun"un 4/4. maddesinde düzenlenen zamanaşımına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınmak suretiyle, davalıların zamanaşımı savunmalarının irdelenip değerlendirilmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı def"i hakkında hiçbir inceleme yapılmadan işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı .... vekili ve davalı .... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekili ve davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı .... vekili ve davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar .... ile davalı ...."ye geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi