18. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2257 Karar No: 2019/11678 Karar Tarihi: 03.07.2019
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/2257 Esas 2019/11678 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir hidroelektrik santral projesine tepki gösteren köylülerin durumunu izah etmeye çalıştıkları sırada kolluk görevlilerine direndiği için görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın sözleri tehdit niteliği taşımadığından ve eylemin doğrudan mağdurlara yönelik cebir olarak kabul edilmesi hatalı değerlendirme sonucu mahkumiyet kararı verilmesine neden olmuştur. Ayrıca, sanığın tekerrüre esas sabıkasına rağmen TCK'nın 58. maddesi uygulanmamıştır. Mahkeme ayrıca, TCK'nın 53/1-b maddesindeki hak yoksunluğu hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirtmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 265., 58. ve 53/1-b maddeleri.
18. Ceza Dairesi 2017/2257 E. , 2019/11678 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceği öngörülmüştür. Tehdit eylemi, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdit içerdiği düşünülen sözlerin olay kapsamında hangi bağlamda kullanıldığının da değerlendirilmesi gerekir. Dosya kapsamında, davaya konu yerde yapılacak olan hidro elektrik santral projesine ilişkin harita çalışmasına köylülerin tepki gösterdikleri, bu olaylar sırasında bekçi olan sanığın kolluk görevlilerine söylediği kabul edilen ifadelerinin tepki gösteren halkın durumunu izah etmeye yönelik sözler olması nedeniyle tehdit niteliğinde olmadığı gözetilmeden ve jandarma görevlilerinin kurduğu barikatı aşmaya çalışma şeklinde kabul edilen eyleminde ne şekilde doğrudan mağdurlara yönelik cebir olarak kabul edildiği açıklanıp tartışılmadan, hatalı değerlendirmeyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Kabule göre de; Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması, 3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve Üst Yer Cumhuriyet Savcısı"nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmüş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.