21. Hukuk Dairesi 2016/5889 E. , 2017/8191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının prime esas ücret üzerinden tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Yerel Mahkeme, davalı ... vekilinin temyiz talebinin temyiz posta giderini dosyaya yatırmadığı, muhtıra tebliği için gerekli posta gideri bulunmadığından muhtıranında tebliğe çıkartılamadığı gerekçesiyle 27/01/2016 tarihli Ek Karar ile reddine karar vermiştir.
Davalı ... vekili, temyiz talebinin reddine dair ek kararı süresinde temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 344.maddesi uyarınca kanun yoluna başvuran tarafın başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderleri öder. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Ancak kararın tebliğ yükümlülüğü davacıya ait olup davalı Kurum vekilince süresinde temyiz dilekçesi verilmesine rağmen Mahkemece masraf olmadığı gerekçesiyle temyiz masraflarının tamamlanması yönünde muhtıra çıkarılmadan temyiz talebinin reddine karar verilmesi hak arama özgürlüğüne aykırı olduğundan Yerel Mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının bozularak kaldırılması ve asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekir.
2- Dava, davacının davalıya ait işyerinde 04/10/2005-01/07/2010 tarihleri arasında asgari ücretle, 01/07/2010-01/01/2011 tarihleri arasında aylık 1000,00 TL, 01/01/2011-01/05/2012 tarihleri arasında aylık 1250.00 TL ücretle, 01/05/2012-06/07/2012 tarihleri arasında aylık 1500,00 TL ücretle çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hükümde yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalıya ait 1020841 sicil sayılı işyerinde 25/04/2008-03/01/2009 ve 03/11/2010-05/07/2012 tarihleri arasında geçen hizmetlerin asgari ücret düzeyinde Kuruma bildirildiği, davacının 23/02/2009-23/05/2010 tarihleri arasında askerlik yaptığını, bir kısım aylara ilişkin imzalı ücret bordrolarının bulunduğu, bordro tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda Mahkemece, davacının davalı işyerinde 04/10/2005-25/04/2008 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespiti yönünde verilen karar yerindedir. Ancak davacının davalıya ait işyerinde 03/11/2010-05/07/2012 tarihleri arasında aylık 1250,00 TL ücretle çalıştığının tespitine yönelik karar eksik araştırma ve incelemeye dayanmakta olduğu gibi davacı 01/07/2010-01/01/2011 tarihleri arasında 1000,00 Tlücretle çalıştığının tespitini talep etmiş olup, 03/11/2010-31/12/2010 tarihlerine yönelik talep aşılmak suretiyle karar verilmiştir.
Davacı işçi, davalı işyerinde nitelikli işçi olarak çalıştığını ileri sürmektedir.
Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.
Yapılacak iş , işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığı belirlendiği takdirde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yaparak, elde edilecek sonuca göre talebi aşmayacak şekilde karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.