Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11889 Esas 2016/2522 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11889
Karar No: 2016/2522
Karar Tarihi: 18.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11889 Esas 2016/2522 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/11889 E.  ,  2016/2522 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sf.)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan aldığı kredi kartıyla davalı bankaya ait ATM"lerden tüketici kredileri çektiğini, ancak davalının bu krediler nedeniyle müvekkilinden nakit işlem ücreti, nakit çek komisyonu ve nakit işlem komisyonu adı altında kesintiler yaptığını, bankanın yaptığı kesintilerin zorunlu masraflardan olmadığını, sözleşmenin standart bir sözleşme olup tüketici ile müzakere edilmeden hazırlandığını belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak koşuluyla şimdilik 5000 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 20/10/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle 7.300,56 TL"nin talebini istemiştir.
    Davalı vekili, davacıya tüketici kredisi sözleşmesi gereğince kredi tahsis edildiğini ve bundan dolayı davacıdan istihbarat ücreti tahsil edildiğini, davacının masraf ve ücretler konusunda sözleşmenin imzalanmasından önce bilgilendirilmediğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıdan toplam 7.300,56 TL masraf alındığı, davalı bankanın bu masraflarının davacı ile müzakere edildiği ve masrafların zorunlu, belgeli ve makul olduğunu ispat edemediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, bankacılık işlemlerinden kaynaklanmakta olup çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir. Bu durumda mahkemece, bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, sadece hukukçu bilirkişiden alınan raporun hükme dayanak yapılması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde iadesine, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.