Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9802 Esas 2018/6643 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9802
Karar No: 2018/6643

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9802 Esas 2018/6643 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, anataşınmazda bulunan bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, olağan genel kurul toplantısında alınan bahçe duvarı yapımı kararının kendisine tebliğ edilmediğini ve duvarın onaylı olmadığını ileri sürerek, bu kararın iptalini ve bahçe duvarının yıkımını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, kararı iptal etmiş, ancak toplantıya ilişkin belgeler dosyada olmadığından diğer kararlar hakkında bir değerlendirme yapamamıştır. Yargıtay ise hükmün açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde oluşturulması gerektiğini belirtmiş ve yeniden yargılama yapılmasını istemiştir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş ve dosya yeniden değerlendirilmek üzere gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi: Hüküm fıkrasının, tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerektiğini belirtmektedir.
- Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33. maddesi: Bir kararın infaz edilmesi için verilen sürelerin, hakkaniyete uygun olması gerektiğini belirtmektedir.

20. Hukuk Dairesi 2017/9802 E. , 2018/6643 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde davacı, anataşınmazda dükkan niteliğinde bulunan 25, 26, 27 ve 28 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, 27.01.2015 tarihli kat malikleri olağan genel kurul toplantısının kendisine tebligat yapılmadığından usulsüz olduğunu, ayrıca anılan genel kurulda ana taşınmaza bahçe duvarı yapılmasına dair karar alındığını, yapılan bahçe duvarının bilgisi ve rızası dışında olup, kendisine ait bağımsız bölümlerin cadde ile irtibatını kestiğini, ticari işyeri olarak kullanılan bağımsız bölümlerin faaliyetine de engel olduğunu, bahçe duvarının onaylı mimari projede olmadığını, İmar Kanunu ve imar yönetmeliğine de aykırı olduğunu ileri sürerek, hukuka aykırı olarak alınan 27.01.2015 tarihli kat malikleri olağan genel kurul kararının iptaline, bahçe duvarının yıkımına karar verilmesi istenilmiştir.
... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/2365 E. - 2017/243 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar vermiş, hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/431 E. - 2017/476 K. sayılı ilamı ile başvurunun reddine karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kat malikleri kurulu karar iptali ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelemesinden davacının 27/01/2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının iptalini ve bu toplantıda alınan karar gereğince yapılan bahçe duvarının kal"ine karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince toplantının iptaline ilişkin istem yönünden toplantının esasına ilişkin evraklar dosya arasına alınmak sureti ile ilgili karara kaç kat malikinin katıldığı toplantının usulüne uygun olup olmadığı değerlendirilmeksizin sadece 27.01.2015 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptali şeklinde hüküm kurulmak suretti ile tüm toplantının mı alınan kararın mı iptal edildiği hususunda tereddüt uyandırılmıştır. Toplantıya ilişkin evraklar dosya arasında olmadığından ilgili toplantıda alınan başka kararlar olup olmadığı tespit edilememektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, buna göre hüküm fıkrasının, tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerekir. Bu madde hükmü gereği davacının taleplerinin infaza elverişli ve tereddüt uyandırmayacak şekilde karar verilmesi yasal zorunluluktur. Yine ilk inceleme mahkemesince 2017/9802 - 2018/6643 kabule göre yapılmasına hükmedilen işlemlerin yerine getirilmesi için davalı tarafa Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi hükmü uyarınca uygun süre verilmediği gözönünde bulundurularak Bölge Adliye Mahkemesince yeniden yargılama yapılıp hüküm tesis edilmesi gerekirken davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi bu nedenlerle doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve temyiz harcının istek halinde iadesine 22/10/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.