21. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4477 Karar No: 2017/8186 Karar Tarihi: 23.10.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/4477 Esas 2017/8186 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2017/4477 E. , 2017/8186 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Asıl ve birleşen davalar bakımından davacı, haciz ihbarnamesi ve ödeme emrinin iptali ile araç üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar vermiştir. Hükmün asıl ve birleşen davanın davalısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı SGK vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine; Dava, asıl dava yönünden .... borcu için gönderilen 2009/13015 sayılı ödeme emrinin ve haciz bildirisinin iptali ile trafikten men edilen araçtan haczin kaldırılmasına,birleşen dava için; Hüseyin Demiryel’in borcu için gönderilen 2008/13622 sayılı ödeme emrinin ve haciz bildirisinin iptali ile trafikten men edilen araçtan haczin kaldırılmasına, birleşen en son dava için ise haciz bildirilerinden dolayı davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebine ilişkindir 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Hal böyle olunca, asıl dava ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken davalar için ayrı ayrı hüküm kurulmamış olup birleşen davalardan biri yönünden sadece yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmuştur.Herbir dava için ayrı ayrı hüküm kurup, her bir dava dışı borçlu içinde borç miktarlarının farklı olduğu göz önüne alınarak sonuca gitmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.