
Esas No: 2019/8840
Karar No: 2019/24219
Karar Tarihi: 24.12.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/8840 Esas 2019/24219 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 31.08.2005-26.10.2009 tarihleri arası satınalma ve sözleşmeler müdürü olarak çalıştığını, son ücretinin 6.500,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin geçersiz sebeple yönetim kurulu kararıyla 26.10.2009 tarihinde feshedildiğini, 01.04.2006 tarihli iş sözleşmesinin 11/2 maddesine göre davalının 52 hafta ihbar tazminatı ödemesi gerekirken, 16 hafta ihbar tazminatı ödediğini, davalının ihbar tazminatını giydirilmiş ücret üzerinden ödemesi gerekirken çıplak ücret üzerinden ödediğini, saha tazminatı, aile yardımı, çocuk yardımı, bireysel sigorta ödemesi, lojman, araba, telefon ve yemek yardımı yapılmasına rağmen bu kalemlerin ücrete dahil edilmediğini ileri sürerek, fark ihbar tazminatı, ödenmeyen 36 haftalık ihbar tazminatı ve 6 aylık cezai şart tazminatı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, feshin işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli sebeplere dayandığını, her ne kadar taraflar arasındaki iş sözleşmesinde ihbar süresi 52 hafta olarak belirlenmiş ise de, düzenlemenin haksız olup, ihbar süresinin sözleşmeyle artırılabileceğine ilişkin kanundaki düzenlemenin amacını aşan MK 2. maddesine göre iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, saha tazminatının ihbar tazminatına ilave edildiğini, ücrete ilave istenilen diğer kalemlerin hesaplama yapılırken ihbar tazminatına ilave edilip, giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanıp 16 hafta üzerinden ihbar tazminatı ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının net alacağı belirlenirken vergi dilimlerinin dikkate alınmasının gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda bozma sonrası yapılan yargılamada davacının ihbar tazminatı alacağı 32 hafta üzerinden bilirkişi tarafından belirlenen brüt ücret üzerinden res"en hesaplanarak, davacıya daha önce yapılan ödemeler mahsup edilerek hüküm altına alınmıştır. Mahkemece dava tarihi olan 2010 yılında damga vergisi oranı binde %0,66 olduğundan belirlenen alacaktan bu oran üzerinden damga vergisi kesintisi yapılması yerinde ise de, 2010 yılında gelir vergisi dilimlerinin göz ardı edilmesi ve tüm alacak için %15 oranında gelir vergisi kesintisi yapılarak hüküm kurulması hatalı olmuştur. Mahkemece 8.800,00-TL’ye kadar olan gelirler için uygulanacak olan oranın %15, 22.000,00-TL’nin 8.800,00-TL’si için 1.320,00-TL fazlası için %20, 76.200,00-TL’nin 22.000,00-TL’si için 3.960,00-TL fazlası için %27,76.200,00-TL’den fazlasının ilk 76.200,00-TL’si için 18.594,00-TL fazlası için %35 olarak belirlendiği dikkate alınarak davacının net alacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.