MAHKEMESİ : Diyadin Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2006/183-2013/80

Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat Eda tarafından, davalı Ş.. K.. aleyhine 04/12/2006 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı temsilcisi Emin tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının askerlik görevi sırasında kendi kusuru ile silah arkadaşının ölümüne neden olduğunu, vefat eden erin ailesine kurumun maddi ve manevi tazminat ödediğini beyanla ödenen tazminatın davalıdan tazminine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Yerel mahkemece, bir aylık kesin süre içerisinde bilirkişi incelemesi için gerekli gider avansı yatırılmadığı ve iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK. 324. maddesinde delillerin ikamesi için avans yatırılmasına dair düzenleme mevcut olup buna göre; taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır ve taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilecektir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacaktır.
Davaya konu olayda; mahkeme tarafından Askeri Ceza Mahkemesi dosyasında alınan ve davalıyı tam kusurlu sayan bilirkişi raporunun hukuk hakimini bağlamadığı bu nedenle yeniden kusur incelemesi yapılması gerektiği gerekçesiyle davacı taraftan avans yatırması istenilmiş, davacı temsilcisi idari yazışmaların uzun sürdüğünü henüz ödenek gelmediğini belirtince de idareye delil avansını yatırması için bir ay kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde masraf yatırılmadığı taktirde bu delilden vazgeçmiş sayılacaklarının ve davayı ispatlayamadıklarının kabul edileceğine yönelik ihtaratta bulunulmuştur. Davacı taraf ise belirtilen avansı ödenek gelince duruşmadan önce mahkeme veznesine depo etmiştir.
Şu halde; delil avansının süresinde yatırılmamasının yasal yaptırımı o delilden vazgeçilmiş sayılmasıdır. Mahkemece, yapılması gereken mevcut delil durumuna göre dosya esası hakkında karar verilmesi gerekirken belirtilen gerekçe ile yasanın açık hükmüne rağmen delil avansının süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddi usul ve yasaya uygun olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 19/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.