11. Hukuk Dairesi 2019/2055 E. , 2020/687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/01/2018 tarih ve 2016/198 E. - 2018/16 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/02/2019 tarih ve 2018/746 E- 2019/151 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “akce” ibaresinin 05, 10, 35 ve 42. sınıflarda tescili için davalı Kuruma başvurduğunu, başvuruya davalı tarafça “AKÇE”, “AKÇE KART” “UCZ AKÇE KART”, “AK AKÇE KARA GÜN İÇİNDİR,” “UCZ AKÇE KART PARA GİBİ BİRŞEY” ibareli markalarına dayalı olarak itiraz edildiğini, itirazın davalı Kurum tarafından kısmen kabul edildiğini ve başvuru kapsamındaki 35. ve 42. sınıf hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarıldığını, markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığını, işaretler arasında da iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlikten söz edilemeyeceğini ileri sürerek, YİDK’in 2016-M-2500 sayılı kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, başvuru konusu ibare ile redde mesnet markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin itirazına mesnet markalar ile dava konusu başvuru arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetlerin müvekkili markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle benzer bulunduklarını, iltibas koşullarının oluştuğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesinin gerektiği, davacının "akce" ibareli başvurusu ile davalının "AKÇE" ibareli tescilli markaları arasında, başvuru kapsamından çıkartılan 35. sınıftaki hizmetler yönünden görsel ve sescil olarak ortalama düzeydeki tüketici kesimini iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunduğu, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının bu hizmetler yönünden oluştuğu, buna karşılık başvuru kapsamından çıkartılan 42. sınıftaki hizmetlerin, davalının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer almadığından bu hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulunun oluşmadığı, YİDK kararının 42. sınıf yönünden yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK"in 2016-M-2500 sayılı kararının başvuru kapsamında yer alan 42. sınıftaki tüm hizmetler yönünden iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekillerince istinaf kanun yoluna başvuruda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince başvuru kapsamından çıkarılan 35. sınıftaki hizmetlerle itiraza mesnet markaların kapsamlarında yer alan mallar arasında benzerlik bulunduğu, buna karşılık yine başvuru kapsamından çıkarılan 42. sınıf hizmetlerin benzerlerinin ise redde mesnet markaların kapsamlarında yer almadıkları, "akce" ibareli başvuru ile redde mesnet "akçe" asıl unsurlu markalar arasında da benzerlik bulunduğu, bu itibarla başvuru kapsamından çıkarılan 35. sınıf hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun yasal süre içinde yapılmadığından istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 22/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.