13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7801 Karar No: 2019/18392 Karar Tarihi: 16.12.2019
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/7801 Esas 2019/18392 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Mala zarar verme suçuna ilişkin adli para cezası temyiz edilemez. Hırsızlık suçunda, mahkemenin suçun tanımına ve kanunların uygulanması konusunda hatalar yaptığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, 5271 Sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yerine getirilerek sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilmelidir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri; 6217 Sayılı Kanun'un 26. maddesi, 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi, CMK'nın 253. ve 254. maddeleridir.
13. Ceza Dairesi 2019/7801 E. , 2019/18392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan temyiz incelemesinde; 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince sanığın temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Sanığın suç tarihinde gündüz vakti, araca monteli dikiz aynalarını tornavida ile sökerek çaldığı olayda, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanunun 141/1 maddesi ile uygulama yapılması, 2-Kabule göre de; hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına 16.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.