7. Hukuk Dairesi 2014/116 E. , 2014/9420 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 26/03/2013
Numarası : 2010/274-2013/262
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı A.. Gıda San.Tic.AŞ. vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davalı İ.. B.." ün davacı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, şirket müşterilerinin şirkete olan borçları için davalının yapmış olduğu tahsilatları şirkete teslim etmediğini ve zimmetine geçirdiğini, bu hususta davalı aleyhine suç duyurusunda bulunduklarını , davalının zimmetine geçirdiği şirkkete ait ödemelerin davacı şirketçe piyasadan tespit edilmesi ile davalı aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2010/2570 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itirazda bulunarak takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalının davacı şirketin ortağı almadığını ve vekaleten işlem de yürütmediğini, sadece sigortalı çalışanı olduğunu öne sürerek itirazın iptaline karar verilmesini, birleşen 2010/275 Esas sayılı davada davacı vekili; davalı M.. K.."ın 01.08.1993 tarihinden itibaren davacı şirkette pazarlama müdürü olarak çalıştığını, davacı şirket adına şirket müşterileri ile un, kepek ve buğday ürünleri alım satımı konusunda ön anlaşmalar yaptığını, müşterilerin siparişlerini alıp sattığı ürün bedellerini nakit olarak aldığını ancak bu nakit bedelleri şirkete teslim etmeyip, müşterileri şirkete borçlu göstererek onlar adına senet düzenleyip davacı şirkete verdiğini, bu tahsilatlar nedeniyle şirkete olan borcunun tahsili için Rize 1.İcra Müdürlüğünün 2010/2570 Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını ancak davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu öne sürerek itirazın iptaline, asıl alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, birleşen 2010/299 Esas sayılı davada davacı vekili, davalı M.. K.."ın 01.08.1993 tarihinden itibaren davacı şirkette pazarlama müdürü olarak çalıştığını, davacı şirket adına şirket müşterileri ile un, kepek ve buğday ürünleri alım satımı konusunda ön anlaşmalar yaptığını, müşterilerin siparişlerini alıp sattığı ürün bedellerini nakit olarak aldığını ancak bu nakit bedelleri şirkete teslim etmeyip, müşterileri şirkete borçlu göstererek onlar adına senet düzenleyip davacı şirkete verdiğini bu durumdan diğer davalılar Y.. E.. ile İ.. B.."ün de haberdar olduklarını, öne sürerek 10.000 TL"lik alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5521 Sayılı Yasa"nın 1 inci maddesidir. Anılan madde de; İşçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanunu"na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği bildirilmiştir. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur:
a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren ya da işveren vekili olmalıdır.
b)Uyuşmazlık İş Sözleşmesinden veya İş Kanunu"ndan kaynaklanmalıdır.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olduğundan HMK"nun 114/1. maddesi gereğince mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Mahkemenin görevini belirlerken taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir.
Somut olayda davacı ile davalılar arasında iş akdi bulunduğu ve uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu"ndan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda anılan yasanın 1.maddesinin öngördüğü koşulların somut olayda oluştuğu açık seçiktir.
İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir Asliye Hukuk Mahkemesi görevlendirilir. İş Mahkemesinde görülecek dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ise mahkemece HMK"nun 115/1. maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilemez. Bu durumda mahkeme ara kararı ile davaya "İş Mahkemesi sıfatıyla" baktığını belirterek davaya bakmaya devam eder.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin davaya Asliye hukuk Mahkemesi sıfatı ile bakılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın isteği halinde davacıya iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.