Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26652
Karar No: 2019/24208
Karar Tarihi: 24.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/26652 Esas 2019/24208 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/26652 E.  ,  2019/24208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 21/10/2005-26/12/2006 ve 04/06/2007-29/04/2015 tarihleri arasında çalıştığı, işyerinden ayrılan işçiye tanıklık yapmaması için baskı yapıldığı, bu nedenle baskıya dayanamayarak işyerinden ayrılmak zorunda kaldığı, aylık 2.150 TL ücret aldığı, fazla mesai, hafta ve genel tatil çalışmasının bulunduğu iddiası ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, bakiye ücret, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalının Cevabının Özeti:
    Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda;Davacı aylık net 2.150 TL ücret aldığını, bunun 1.575,00 TL’sinin bankadan kalanın elden ödendiğini iddia etmiştir. Dosyaya sunulan bordroda davacının ücreti brüt 1.960,00 TL gösterilmiştir. Davacı tanığı ... kendisinin 1.350 TL aldığını, asgari kısmının bankadan kalanın elden ödendiğini, davacının aldığı ücreti tam bilmediğini, davacı tanığı ... 2012 yılına kadar çalıştığını, kendi maaşının 1.500 TL, davacının maaşının 1.700 TL olduğunu, asgarisinin bankadan kalanın imza karşılığı bankadan ödendiğini, davacı tanığı ve işyerinde halen çalışan ... davacı ile 2011 yılına kadar birlikte çalıştıklarını, asgari ücret miktarının bankadan kalanın elden ödendiğini, 2011 yılından sonra davacının çalışmaları hakkında bilgisinin olmadığını, davalı tanıkları kendi maaşlarının tamamının bankaya yattığını, davacının maaşının nasıl ödendiğini bilmediklerini beyan etmiştir. Dosya kapsamına göre, davacının iddia ettiği ücretin ödendiği tanık beyanları ile kanıtlanamadığından, davacının ücretinin bordrolarda gösterilen ücretler esas alınarak belirlenerek alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir.
    3-Taraflar arasında davacının çalışma süresi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda;Davacı davalı işyerinde 21/10/2005-26/12/2006 ve 04/06/2007-29/04/2015 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Davacı asil duruşmada alınan beyanında 12/07/2011-06/12/2011 tarihlerinde çalışmaya ara verdiğini beyan etmiştir. Mahkemece davacının ara verdiği bu süre gözetilerek çalışma süresinin 8 yıl 8 ay 7 gün olduğu kabul edilerek kıdem tazminatı hesaplandığı halde, çalışma süresini hatalı olarak belirleyen bilirkişi raporunda 9 tam yıl için hesaplanan yıllık izin ücreti tutarı üzerinden yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması hatalıdır. Davacının 2011 yılında verdiği ara düşülmek suretiyle 8 tam yıllık çalışmaya göre belirlenecek yıllık izin süresi karşılığı yıllık izin ücreti hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir.
    4-Davacı işçinin fazla çalışma ücretinin hesaplanması noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, kural olarak bordro hilesi taşımadığı sürece işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığını yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazî kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Keza bordro hilesi bulunmadığı ve bordro ile fazla mesai ücreti ödenmiş ve ihtirazı kayıt konmamış ise tanık beyanlarına dayalı fazla çalışma tespitinde ödenen ayların dışlanması, aksi halde ise ödenenlerin mahsup edilmesi gerekir. Başka bir anlatımla, işverence işçilerin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapılırsa bu aylar fazla çalışma hesabından dışlanmaz ancak yapılan fazla çalışma ödemeleri tespit edilen fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilir.
    Somut olayda, Mahkemece fazla mesai tahakkuku bulunan bordrolar dikkate alınmadan tüm çalışma dönemi için mahsup yada dışlama yapılmadan hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamında yer alan davacı tarafından imza itirazına uğramayan bordroların çoğunluğunda fazla çalışma tahakkukları bulunmakla birlikte, dosya kapsamına göre tespit edilen çalışma saatleri gözetildiğinde, davalı tarafından her ay maktu ve sembolik olarak aylık 10 saat fazla mesai tahakkuk ettirildiği anlaşılmakla, yapılacak iş şimdi ki gibi tüm dönem için hesaplanan fazla mesai ücretinden bordrolarda tahakkuk ettirilen fazla mesai ücretleri mahsup edilmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi