20. Ceza Dairesi Esas No: 2015/14866 Karar No: 2017/3678 Karar Tarihi: 07.06.2017
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14866 Esas 2017/3678 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme tarafından incelenen dosyada sanık hakkında uyuşturucu madde bulundurma suçuyla mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ancak, sanığa tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymama konusunda uyarı yapılmadan mahkumiyet hükmü verilmesi hatalıdır. Ayrıca, sanığın başka bir davada aynı suçtan dolayı mahkumiyet hükmü bulunup bulunmadığı belirlenmeden hüküm verilmesi de yanlıştır. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 191. maddesi, 68. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası, ve CMK'nın 223. maddesi açıklamaları gerektirmektedir.
20. Ceza Dairesi 2015/14866 E. , 2017/3678 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; duruşma için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye tebligatı yapılmadan ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması, 2-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına", b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişse, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.