13. Hukuk Dairesi 2017/9220 E. , 2017/12058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, ... 5. Noterliği"nin 27899 yevmiye numaralı 15.12.2010 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalı şirketten ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 85-85/1 pafta, 774 ada, 57 parselde kayıtlı,127 (yeni 143) nolu bağımsız bölüm taşınmazı satın aldığını, bu sözleşmeye göre tahsis edilen apart ünitenin 31.12.2012 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen davalının belirtilen tarihe kadar teslim etmediğini, inşaatı belirtilen şartlara uygun olarak yapmadığını, ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/153 D.İş sayılı dosyası ile taşınmazlarda oluşan değer kaybının tespit talebinde bulunulduğunu, oluşan zararların tazmini macıyla takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğundan, bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, "hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet" olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihlitiafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 15.12.2010 tarihli sözleşmenin 3/a maddesinde; ’’... prejenin ve projenin üretileceği gayrımenkulün imar durumu ve yapı ruhsatı dikkate alındığında proje apart otel niteliğindedir. Bu açıdan alıcı, projenin içerisinde satıcı mülkiyetinde kalacak bir kısım bağımsız bölümlerde bir apart otel işletmesi yapılacağını kabul eder. Aynı zamanda alıcı, dilerse iş bu sözleşme ile maliki olacağı apart üniteyi satıcının işleteceği apart üniteyi satıcının işleteceği apart otel işletmesi bünyesine dahil ederek apart otel ünitesi olarak kiraya verebilecektir...’’ şeklinde düzenleme bulunduğundan davacının aldığı bağımsız bölümlerin ticari nitelik taşıması nedeniyle davacı tüketici sayılamayacağından taraflar arasındaki ilişki de tüketici işlemi değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, Genel Mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında res"en gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. 6502 sayılı yasanın geçici 1. maddesi uyarınca dava tarihine göre davaya bakma görevi genel mahkemeye ait olduğuna göre mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.