Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9188 Esas 2017/12055 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9188
Karar No: 2017/12055
Karar Tarihi: 04.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9188 Esas 2017/12055 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/9188 E.  ,  2017/12055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, dava dışı...’nun 07.10.2008 tarihinde davalıdan satın almış olduğu konutu 06.04.2011 tarihinde ...’dan taşınmazdaki tüm hisselerini hakları ve borçları ile birlikte devir aldığını, davalı tarafından taşınmazın 07.10.2010 tarihinde teslim edilmesi gerekirken 15.07.2011 tarihinde teslim edildiğini ve bu nedenle kira kaybı oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, dava dışı üçüncü kişinin davalıdan satın almış olduğu taşınmazı tüm hakları ve borçları ile birlikte devir aldığını ileri sürerek taşınmazın davalı tarafından geç teslim edilmiş olması nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği kira kaybı alacağının tazmini amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, gerekçeli kararda, davalı tarafından taşınmaz dava dışı üçüncü kişiye 07.10.2010 tarihinde teslim edildikten sonra davacı tarafından 18.10.2012 tarihinde taşınmazı devir aldığından kira geliri mahrumiyetinden söz edilemeyeceğinden bahisle usulden red gerekçesi oluşturulduğu gibi, taşınmazı devir protokolü ile devraldığından bahisle herhangi bir kira geliri yoksunluğunun bulunmadığı kanaati ile esastan red gerekçesi oluşturularak davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Bir başka deyişle görülmekte olan davada hem usulden ve hem de esastan ret gerekçesi oluşturularak karar verilmesi olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.