7. Hukuk Dairesi 2014/1891 E. , 2014/9412 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Konya 4. İş Mahkemesi
Tarihi :19/12/2013
Numarası :2012/196-2013/425
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak davalı işveren tarafından sona erdirildiğini öne sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının 7-8 gün üstüste işe gelmediğini ancak işveren şirket yetkilisinin iyi niyetli olarak çocuğunun hasta olduğunu düşünüp işine son vermediğini ve sigortasını devam ettirdiğini ancak davacının şirket yetkilisi E.. C.."ın cep telefonuna "Abi benim çıkışımı ver muhasebeye söyle ben dolmuşa başlıyorum sigortayı kapat yada muhasebenin telefonunu bana mesaj at ben arayayım" diyerek mesaj gönderdiğini ve bir daha da işe gelmediğini bu sebeple davacının ihbar ve kıdem tazminatı istemeye hakkının olmadığını, diğer alacaklarının ise gününde davacıya ödendiğini davacının herhangi bir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı işverenin davacının kendi isteği ile işten ayrıldığına yönelik iddiasını hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlayamadığı, Yargıtay içtihatlarında açıklandığı üzere 5 yıla aşkın bir süre aynı iş yerinde çalışan işçinin geçerli bir mazeret olmadan iş akdini fesh etmesinin, istifa etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacının iş akdinin bu durumda haksız nedenlerle iş veren tarafından feshedilmiş olduğunun kabulü gerektiği ve bilirkişi raporunun da bu doğrultuda olduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre de iş akdinin iş veren tarafından haklı bir neden olmaksızın fesh edildiği gerekçesiyle davanın, kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş akdinin kim tarafından sonlandırıldığı ve feshin haklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı taraf, iş sözleşmesinin işveren tarafından 28.08.2012 tarihinde bildirim yapılmaksızın feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı taraf, davacının şirketten istifa ettiğini savunmuştur. Davacı tanığı Ö.. T.., davacının işten ayrılmadan önce dolmuşa gideceğinin etraftan söylendiğini, davacı tanığı Ö.. A.. ise davacının işten ayrıldığını beyan etmişlerdir. Davalı vekili, 15.11.2012 tarihli ilk duruşmada davacının göndermiş olduğunu iddia ettiği mesajı mahkemeye sunmuş, mahkemece davalı şirketin yetkili temsilcisi E.. C.. adına kayıtlı telefon numarasına davacı M.. D.. adına kayıtlı telefondan "" Abi benim çıkışı ver muhasebeye söyle ben dolmuşa başlıyorum sigortayı kapat ya da muhasebenin tlf bana mesaj at ben arayayım hayırlı işler cevap bekliyorum "" şeklinde mesaj gönderildiği tutanağa geçirilmiştir. GSM operatörlerinden telefon numaralarının kimler adına kayıtlı olduğu, bu şekilde bir mesaj gönderilip gönderilmediği var ise mesaj içeriğinin tamamının gönderilmesi istenmiş olup, GSM operatörlerinden Turkcell tarafından verilen cevapta, telefon numaralarının davacı ve davalı şirketin yetkili temsilcisine ait olduğunu doğrulanmış, mesaj içeriğinin kayıtlı olarak saklı tutulmadığını bu nedenle gönderilemeceği bildirilmekle birlikte akdin feshi tarihi olan 28.08.2012 tarihinde davacı ve davalı arasında arama/mesaj yapıldığı doğrulanmıştır. Bizzat davacı tanıklarının beyanı, GSM operatöründen gelen yazı cevabı ve mahkemece zapta geçirilen mesaj ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde davacının başka bir işte çalışmak için iş akdini kendi iradesi ile sonlandırdığı sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle davacının 5 yıldır çalıştığı bir işyerinden herhangi bir sebep olmaksızın ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun görünmediğini, davalı vekili tarafından bahsedilen SMS "in dosya kapsamında ispatlanamadığını, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedene dayanmaksızın ve bildirim sürelerine uyulmaksızın feshedildiğini belirten bilirkişi görüşünde isabet yoktur.
Mahkemece iş akdinin davacının istifası ile sona erdiği, kendi iradesi ile istifa eden işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı gözetilmeden fesih konusunda yanılgılı değerlendirme yapan bilirkişi görüşüne itibar edilerek davalı işverenin iş akdinin tazminat gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispatlayamadığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.