5607 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/495 Esas 2020/2371 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/495
Karar No: 2020/2371
Karar Tarihi: 12.02.2020

5607 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/495 Esas 2020/2371 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2020/495 E.  ,  2020/2371 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141 ve 5271 sayılı CYY"nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde ise CYY"nın 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.01.2011 tarihli ve 2010/7-192, 2011/1 sayılı kararında belirtilmiştir.Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır.
    5271 sayılı CYY"nın 230. maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve sanıkların suç oluşturduğu kabul edilen fiillerine uygun delillerin ayrı ayrı tartışılarak mahkumiyete götüren delillerin nelerden ibaret olduğunun açıklanması, deliller ile varılan sonuç arasındaki dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurularak hüküm kurulması gerektiği cihetle,
    Olay tarihinde sanık ..."ın sahibi olduğu ... Orman Ürünleri Anonim Şirketi adına yüklü sanıklar ..., ... ve ... "in kullandığı araçlarla ihraca konu yükü Nahcivan"a götürmek üzere Dilucu gümrük sahasına geldikleri, araçlarda yapılan kotrolde kantar ağırlıklarında farklılık tespit edilmesi üzerine yapılan kontrolde toplam 86 adet eksik yonga levha ile beyan harici 15 adet 2mm "lik duralit dolap arkalığının ele geçtiği, ihraç konusu eşyaya ekli Ex 009314 sayı ve 20.10.2009 tarihli Gümrük Çıkış Beyannamesine ekli 23.10.2008 düzenlenme tarihli Starwood Orman Ürünleri San. aş. Adına Dahilde İşleme İzin Belgesinin ekli olduğu olayda; öncelikle 23.03.2011 tarihinde ilgili bakanlığa anılan D.İ.İ.B. "nin kapatılması talebinde bulunan ve ele geçen eşyaya ait belgelere ekli D.İ.İ.B "nin sahibi olan Starwood...AŞ.firma yetkilileri de dinlenilip, anılan ihracat beyannamesinde beyan edilen eşya ile dava konusu eksik ve beyan harici olan eşyaların gümrüklenmiş değerleri tespit edilip aradaki farkın 5607 sayılı Yasanın 3/9. fıkrasındaki %10"u aşıp aşmadığı da tespit edildikten sonra tüm deliller tartışılıp sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair vicdani kanaat oluştuğundan bahisle, yazılı şekilde gerekçesiz olarak hüküm tesisi;
    Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekili ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 12.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.