14. Hukuk Dairesi 2018/1728 E. , 2018/6002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.08.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.05.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 1523 parsel sayılı taşınmazı lehine geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının daha kısa ve az masrafı gerektiren başka bir güzergahtan yol olarak faydalandığını ve davacı ile müvekkili arasında husumet bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk hükümde davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin ilamı ile; "Somut olaya gelince; hükme esas alınan 16.08.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renkle ve A, B, C, D, E, F, G, H harfleri ile gösterilen geçit 1650, 1647, 1649, 1648, 1579, 1578, 1540, 1437 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçmekte olup ziraatçi bilirkişi raporunda bu güzergah için belirlenen 3.985,11 TL geçit bedeli depo ettirilmesine rağmen çelişki oluşturacak şekilde 1495, 1497, 1531, 1530, 1537, 1538 ve 1539 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit kurulduğu görülmüştür.
Mahkemece, HMK"nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olarak hüküm sonucunda şüphe ve tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değildir" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak; davanın kabulüne 116 ada 43- 44- 53- 51- 52- 285 ve 270 parsel aleyhine 27.09.2016 havale tarihli bilirkişi raporu ve krokisinde kırmızı renkle ve A, B, C, D, E, F, G, H harfleri ile gösterilen kısımdan davacıya ait 116 ada 269 parsel lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olayda; davalı ... vekili yargılama sırasında davalıya ait 116 ada 44, 45 ve 53 parsel sayılı taşınmazların tevhit edilerek 116 ada 357 parselin oluştuğunu iddia etmiş buna ilişkin ... kaydı ve krokiyi mahkemeye ibraz etmiştir. Mahkemece, bu belgeler dikkate alınmadan belirlenen geçit güzergahının bu parselin bütünlüğünü bozduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece 116 ada 357 parselin güncel ... kaydı ve krokisi getirtilmeli mahallinde yeniden keşif yapılarak Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda tüm alternatifler değerlendirilerek ve güncel değer tespit edildikten sonra, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz hususlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.