
Esas No: 2016/26350
Karar No: 2019/24199
Karar Tarihi: 24.12.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/26350 Esas 2019/24199 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili ile ihbar olunan tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı ... Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde güvenlik işini ihale ile alan işverenler nezdinde 24/03/2004-16/06/2011 tarihleri arasında çalıştığı, iş akdini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle haklı sebeple feshettiği iddiası ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
İhbar Olunan ... Öezel Güv. Ltd. Şti. Temyizi Yönünden;
İhbar olunanın yer aldığı davada hüküm, taraflar hakkında verilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvuru hakkı da, yalnız davanın taraflarına aittir. İhbar olunan, yanında davaya katıldığı taraflar, birlikte kararı kanun yoluna götürebilir. Yalnız başına kanun yoluna başvurma yetkisi yoktur. Ancak, kanuna aykırı olarak kendisi hakkında hüküm verilmişse, sadece hükmün kendisine ilişkin bölümünü tek başına temyiz edebilir.
Dosya içeriğine göre, ihbar olunanın hakkında verilen bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu sebeple kararı tek başına temyiz hakkı bulunmayan ihbar olunanın temyiz istemlerinin REDDİNE,
Davalı ... Temyizi Yönünden;
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı 24/03/2004-16/06/2011 tarihleri arasında çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını iddia etmiş, karara dayanak alınan raporda bu tarihler arası 7 tam yıllık çalışmaya göre belirlenen 110 günlük izin ücreti üzerinden hesaplama yapılmıştır. Davacı vekili ise ıslah dilekçesi ile çalışma süresinde 5 gün izin kullandığını beyan ederek 105 günlük izin ücretinin brüt 2.787,75 TL olduğunu beyan etmiş ve bu miktar üzerinden yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak ihbar olunan şirket tarafından rapordan sonra “personel izin formu” başlıklı belge ile davacıya 02/06/2016-25/06/2016 tarihleri arasında 20 gün yıllı izin kullandırıldığına dair davacı ve işveren imzasını taşıyan belge sunmuştur.
Davacının iş akdini 16/06/2011 tarihinde feshettiği dikkate alındığında ihbar olunan tarafından sunulan izin belgesine göre davacının 02/06/2011-16/06/2011 tarihleri arasında 15 günlük sürede hafta tatili süreleri hariç 13 gün izin kullandığının kabul edilmesi gerekir.
O halde davacının kullandığını kabul ettiği 5 günlük yıllık izin ve ihbar olunanın sunduğu belgeye göre kullandırıldığı ispatlanan 13 günlük izin toplamı 18 günlük izin süresinin mahsubu ile bakiye süre için yıllık izin ücreti hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 24/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.