11. Hukuk Dairesi 2019/4080 E. , 2020/686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/05/2018 tarih ve 2014/1171 E- 2018/308 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 25/03/2019 tarih ve 2018/1501 E- 2019/624 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalı asilin mesul müdürü olduğu davacı şirketi vekalet görevini kötüye kullanarak zarara uğrattığını ileri sürerek, davalının 01.06.2011 ila 23.10.2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin şimdilik 100.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili hakkında şirketi zarara uğratmak suçundan şikayet üzerine Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan rapor ile dava açılmadan takipsizlik kararı verildiğini ve kesinleştiğini, müvekkilinin ödemelerin bir çoğunu banka aracılığıyla yaptığını, şirket müdürü görevinde iken yaptığı harcamaları gösteren belgelerin mevcut olduğunu, müvekkilinin maaşlarının ödenmediğini, haksız yere işten çıkarıldığını, kıdem ihbar tazminatlarının da ödenmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ortaklar adına Nuriya Kozeeva tarafından şirketin 2010 yılında kurulduğu, Nuriya Kozeeva"nın kurucu şirket müdürü olduğu, davalının ise 01/06/2011 tarihinde ikinci müdür olarak atandığı, 23/10/2012 tarihinde görevine son verildiği, 2011 yılı ticari defterleri usulüne uygun tutulmamış ise de yapılan incelemede herhangi bir usulsüzlük cezası kesilmediği için şirketin zarara uğramadığı, 100.000,00 TL"lik senetle ilgili alacaklı vekilinin takipten feragat ettiği, şirketin bir zararının oluşmadığı, yine diğer yetkili müdür ve kendisi tarafından şirket adına keşide edilen 30.000,00 TL ve 50.000,00 TL bedelli senetlerde kendisinin de kefil olarak isminin yazılı olduğu, senetlerdeki lehtarın davacı şirketle ticari ilişkisi olan dava dışı şirketin yetkilisi olduğu, yapılan takipte de davalı müdüre ait taşınmazların haczedildiği, davacı şirketin bu senetler nedeniyle de zarara uğramadığı, davalı tarafından yapılan şirket ortağına borç ödemesi dışındaki harcamaların fatura ve belgesinin bulunduğu ve şirket defterlerine kaydedildiği, şirket adına alınan demirbaşların ödeme belgelerinin bulunduğu ve şirket defterlerine kaydedildiği, davacı şirketin uğratıldığı herhangi bir zararın ispatlanmadığı gibi davalının müdürlük yetkisinin kullanımında herhangi bir kusur ve ihmalin de ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı şirketin uğratıldığı herhangi bir zararın ispatlanmadığı gibi, davalının müdürlük yetkisinin kullanımında herhangi bir kusur ve ihmalin de ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 07/02/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile de sabit olduğundan davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiş istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.