Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2252
Karar No: 2018/5989
Karar Tarihi: 26.09.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2252 Esas 2018/5989 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/2252 E.  ,  2018/5989 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.03.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; müvekkilinin 3577 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, davalının da 5255 ada 5 parsel sayılı taşınmazın malikleri olduklarını, davalıların taşınmazlarının ... katında ruhsatsız su kuyusu açtıklarını, kuyudan kaynaklı olarak davacının taşınmazının zemininden su çıktığını ve rutubet oluştuğunu ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/13 D. İş dosyasıyla tespit yaptırdıklarını, kuyunun kapatılması gerektiğini, müdahalenin önlenmesini talep etmiştir
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nın 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.
    Somut olaya gelince; Mahkemenin 2012/13 D.İş dosyasında yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; davacının binasının zemininde meydana gelen zarar ve rutubete, davalıya ait su kuyusunun neden olduğu ve kapatılması gerektiği bildirilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonrası alınan 11.02.2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise; netlik olmamakla beraber, her iki tarafa ait su kuyusu ve zemindeki suyun rutubete neden olduğu belirtilmekle birlikte raporun bir bölümünde de; bir ihtimalle tanık beyanları doğrultusunda, yer altındaki suyun yol çalışmalarındaki kazıdan sonra arttığı ve kanalizasyon borularının patlaması kaynaklı olabileceği de bildirilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı gibi 2012/13 D. İş dosyasındaki bilirkişi raporu ile arasında çelişki bulunduğu da anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, üniversiteden seçilecek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmak suretiyle bahsi geçen bilirkişi raporları arasındaki bu çelişkinin giderilmesi, davalının su kuyusu nedeniyle davacıya ait binanın zarar görüp görmediği, görmüş ise miktarı ve zararın önlenmesi için ne tür tedbirler alınması gerektiği hususunda denetime elverişli rapor düzenlettirilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi