16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20884 Karar No: 2018/748 Karar Tarihi: 09.02.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20884 Esas 2018/748 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kadastro davası sonucunda verilen kararın temyiz istemiyle kendilerine ulaştığını belirtir. Yargıtay bozma ilamında eksik inceleme sonucu verilen kararın hatalı olduğu belirtilir ve davacının dayanak tapu kaydındaki kişilerle ilişkileri, taşınmazın sınırlarını belirlemek için gereken keşif işlemlerinin yeniden yapılması gerektiği belirtilir. Ayrıca, tapu kaydının bir mera içeriyor olabileceği de dikkate alınmalıdır. Yerel bilirkişiler, tanıklar ve üç kişilik ziraat mühendisleri kurulu da delil olarak atanmalıdır. Mahkeme yeniden yargılama sonucunda taşınmazın kayda dahil olmadığına karar verir ve davanın reddedilmesi gerektiğini ifade eder. Kanun maddeleri belirtilmemiştir.
16. Hukuk Dairesi 2015/20884 E. , 2018/748 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "eksik inceleme sonucu verilen kararın isabetsiz olduğu belirtilerek davacının dayanak tapu kaydında adları geçen kişilerle akti veya irsi ilişkileri belirlenmeli, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, fen ve üç kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden yapılacak keşif sırasında dayanılan tapu kaydının gayri sabit sınırlı olması nedeniyle kapsamının miktarı ile geçerli olacağı dikkate alınarak uygulanıp kapsamının belirlenmesi, tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığının anlaşılması halinde aynı kayıt kapsamında kalan taşınmazların tutanak örnekleri getirtilerek akıbetlerinin araştırılması, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının miktarına göre kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde ise; sınırında mera bulunması nedeniyle yöntemince mer"a ve zilyetlik araştırması yapılması, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, üç kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi..." gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 102 ada 395 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacının dayanağı tapu kaydının taşınmazı kapsadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, tapu kaydının gayri sabit sınırlı olduğu önceki bozma ilamında da belirtilmiş olup, kayıt kapsamı miktarı ile değerlendirildiğinde uygulanan tapu kaydının sabit sayılabilecek Saza yolundan itibaren taşınmazın bulunduğu yere ulaşma imkanı olmayıp, bu nedenle taşınmazın kayıt kapsamında kaldığının kabulüne imkan bulunmamaktadır. Taşınmaza bitişik mera parseli ile arada ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı belirlenmediği gibi, taşınmazın konumu ve eylemli durumu itibarıyla ve dosyaya ekli fotoğraflara göre üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 09.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.