17. Hukuk Dairesi 2016/16940 E. , 2019/7126 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı yönetimindeki araçla, davalı ... şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olan aracın da aralarında bulunduğu dört aracın karıştığı trafik kazasında, davacının yaralandığını belirterek, geçici ve sürekli işgücü kaybı nedeniyle 100,00"er TL"den toplam 200,00 TL olarak belirsiz alacak davası açmış, yargılama aşamasında taleplerinin ... plakalı aracın verdiği zarardan kaynaklandığını beyan etmiştir.
Davalı vekili, ... plakalı aracın müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, kusurun tespiti gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... şirketine sigortalı araç sürücüsünün dava konusu olayda kusurunun bulunmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür.
Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. KTK"nun 86/1. maddesi gereği ise, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusursuzluğu oranında sorumluluğunun kalkacağı açıktır.
Somut olayda davalı, kazaya karışan ... plakalı çekicinin zorunlu trafik sigorta şirketidir. Trafik kazası tespit tutanağında; “... ... plakalı çekici sürücüsünün 2918 sayılı KTK 47/1-d, dava dışı sürücü ... ile davacı sürücünün aynı Kanunun 52/1-b kuralını ihlal ettikleri, dava dışı diğer sürücü ..."nın ise kural ihlali bulunmadığı belirtilmiş, ceza yargılaması sırasında alınan 25.11.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda ise; davalı ... şirketine trafik sigortalı ... plakalı araç sürücüsü ..."ün davaya konu trafik kazasında kusurunun bulunmadığı, davacı ..."ın asli kusurlu olduğu belirtilmiş, bu rapor esas alınarak ... hakkında verilen beraat kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Eldeki dosyada ise, kusur raporu alınmaksızın ceza yargılaması aşamasında alınan kusur raporu hükme dayanak kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği kusurla bağlı değil ise de, Ceza Mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakalar yönünden Ceza Mahkemesi kararı ile bağlıdır.
Somut olayda, ceza yargılama dosyasında benimsenen ve eldeki davada da hükme esas kabul edilen kusur dağılımı ile trafik kazası tespit tutanağında belirlenen kusur dağılımı arasında mübayenet vardır.
Bu halde, kusur oranları arasındaki mübayeneti giderecek şekilde, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli kusur raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.