22. Hukuk Dairesi 2016/26679 E. , 2019/24181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalı ... İnş. A.Ş vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının davalılardan ... işçisi olarak diğer davalıların ortak girişim olarak yaptığı ... Barajı inşaatında aylık 1.500,00 TL ücretle çalıştığını, kendisine ücret alacağının ödenmediğini, kıdem tazminatı da ödenmediğini beyan ederek kıdem tazminatı ile ücret ve fazla mesai alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Müh. A.Ş. vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davacının konsorsiyumun ortağı ...nun taşeronu ...’in işçisi olduğunu kendilerinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Şirketi vekili ise davacının ... çalışanı olup ihale makamının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olduğunu, ücret iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili ve davalı ... İnş. A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... İnş. A.Ş vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında zamanaşımı savunmasının dikkate alınıp alınamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı def"i geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def"ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def"i dikkate alınmaz.
Somut uyuşmazlıkta, dava ve ıslaha karşı sadece ... Mühendislik ve İnş. A.Ş zamanaşımı def’ini ileri sürmüştür. Davalı ...Şti. ise süresinde cevap dilekçesi vermesine rağmen zamanaşımı def’ini ileri sürmemiştir. Davalı ... ise davaya cevap dahi vermemiştir. Mahkemece kıdem tazminatı dışındaki alacakların ilk talep dışında ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def’i nedeniyle zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle ıslah ile arttırılan taleplerin reddine karar verilmiştir. Zamanaşımı def’i, borcu ortadan kaldırmayıp bunu ileri sürene borcu yerine getirmekten kaçınma yetkisi verdiği ve davalılar arasındaki müteselsil borçluluk ilişkisi uyarınca müteselsil borçlulardan birinin ileri sürdüğü zamanaşımı def"inden bunu ileri sürmemiş olanların yararlanmayacağı, bu nedenle davalı ... İnş. A.Ş’nin davaya ve ıslaha karşı yapmış olduğu zamanaşımı savunmasının birbirlerine sirayet etmesinin mümkün olmadığı bu nedenle davalılarca yapılan zamanaşımı savunmalarının sadece kendileri bakımından sonuç doğuracağı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Kabule göre de; davacının ücret alacağı yönünden dava dilekçesindeki talebi 4.500,00 TL olup, hüküm altına alınan miktarın taleple bağlı kalınarak 2.250,00 TL olduğu yönünde hüküm kurulması da hatalı olmuştur. Mahkeme hükmün gerekçesinde ücret alacağı yönünden 4.500,00 TL olarak kısmen kabul kararı verildiğini ancak son celse hüküm kurulurken 2.250,00 TL olarak sehven hüküm kurulduğunu belirtmiştir. Bu durumun da düzeltilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.