2. Ceza Dairesi 2019/6863 E. , 2019/16699 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
1) İddianamede, sanık hakkında mala zarar verme suçundan TCK’nın 35. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, sanığa anılan maddenin uygulanmaması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilerek CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
2) Sanığın 13/10/2013 tarihli oturumdaki “lehe olan yasa maddelerinin uygulanmasına” ilişkin istemi, sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin uygulanmasını da kapsadığı halde, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde hükmolunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi hususunda kanunda belirtildiği şekilde "suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre" değerlendirme yapılarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmeyen ve TCK"nın 51/1 maddesinin (a) bendine göre tayin olunan cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı belirlenen sanık hakkında, ertelemeye yer olmadığına karar verilirken "sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığını" irdeleyen yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, " sanığın geçmiş hali ve suç işleme konusundaki eğilimi dikkate alınarak sanık hakkında TCK’nın 51. maddesi tatbik olunmamıştır" şeklindeki yetersiz gerekçeyle sanık hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi,
4) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu, ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı, konut dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydına göre engel sabıkası olmadığı anlaşılan sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “ sanığın suç tarihinden önce kasıtlı suçtan mahkum olması sebebiyle CMK’nın 231/5-6 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” şeklindeki yetersiz gerekçeyle sanık hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarında kurulan hükümlerde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.