Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26714
Karar No: 2019/24177
Karar Tarihi: 24.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/26714 Esas 2019/24177 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/26714 E.  ,  2019/24177 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili davacının davalı şirketin Buldan bürosunda 01/03/2011 tarihinde çalışmaya başladığını, 31.12.2013 tarihinde gerekçe gösterilmeksizin iş sözleşmesinin feshedildiğini, tüm sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen çalıştığı dönem içerisinde ücret alacaklarının ve diğer haklarının ödenmediğini, davacının büro gelirlerini düzenli bir şekilde davalı şirkete aktardığını, bu gelirlerden sadece 6.500,00 TL’ sını büronun kira, elektrik, telefon, internet giderleri için mahsup ettiğini, işverence kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının ödenmediğini belirterek alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının ücretinin ne kadar olduğu konusunda beyanda bulunmadığını, ücretin asgari ücret olup tamamının ödendiğini, davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, firmanın bilgisi dışında kendi adına iş yaptığını, ücretini tahsil ettiğini, tahsilatın bir kısmını şirkete aktarmadığı gibi, aldığı malzemelerin parasını da ödemediğini, iş akdinin bu nedenle şube kapatılarak sona erdirildiğini taleplerin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacı her ne kadar davalıya ait işyerinde sigortalı olarak çalıştırılmış gibi gözükse de taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, davacının davalıya bağlı olarak ve doğrudan davalının emir ve talimatları ile hareket ederek çalışmadığı davacının davalıya ait bir takım elektrik projesi ve tesisatları işinin yapılması için çalıştığı, asgari ücret üzerinden aylık ödemeler yapıldığı, aradaki ilişkinin iş sözleşmesi olduğu kabul edilse dahi öncelikle davacının iş sözleşmesine dayalı olarak dava işveren nezdinde çalıştığını ispatla yükümlü olduğu, ayrıca dosyaya sunulan ödeme belgelerinden davacının tüm ücret alacaklarını tahsil ettiği, 35 ay boyunca hiç ücret almadan çalıştığını ve bu ücret alacaklarının tahsilini talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tanık beyanlarından davacının davalıya ait bir takım özel işleri yapmak üzere davalıya vekalet ettiği, aradaki sözleşmenin davacının bağımlılık unsuruda dikkate alınarak vekalet sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği, buna göre sözleşmeden doğan alacaklarını özellikle sözleşmede kararlaştırılan ücret alacağının ispatla yükümlü olan davacının dosyaya sunduğu delil ve belgelerle alacağın varlığının ispatlayamadığı, sözleşmeden doğan alacakların dosya içerisindeki ödeme belgelerinden davacıya ödendiğinin anlaşıldığı, aradaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu kabul edilmekle birlikte davacının 4857 sayılı İş Kanunundan kaynaklı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi hak ve alacaklarının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin niteliği ve iş sözleşmesine tabi olarak çalışıp çalışmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
    İş sözleşmesini eser ve vekâlet sözleşmelerinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede, iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağımlılığı vardır.
    İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukukî-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukukî bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirir. İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı davalıya ait şube işyerinde hizmet akdi ile çalıştığını ücret alacaklarının ödenmediğini beyan etmiştir. Davalı ise davacıya ücretinin ödendiğini, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olup İş Kanunu anlamında kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının bulunmadığını işverence davacıya ödemelerin yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya sunulan şube açılışı ve kapanışı yoklama fişi, sgk kayıtları ve tanık beyanları ile dosyaya sunulu davacıya verilen vekaletnameden taraflar arasında hizmet akdine dayalı işçi işveren ilişkisi bulunduğu, davacının şube yöneticisi sıfatında işçi olduğu anlaşılmıştır. Belirsiz süreli iş sözleşmesinin yazılı olma zorunluluğu bulunmadığından tarafların işçi ve işveren olup aralarında iş sözleşmesi ilişkisi bulunduğu gözetilerek işin esasına girilerek tarafların birbirlerine yaptıklarını iddia ettikleri ödemeler (davacının şube gelirlerini şirkete aktardığı ve sadece 6.500,00 TL’sını büronun kira, elektrik, telefon, internet giderleri için mahsup ettiğine dair kayıt ve deliller ile davalının da davacının hesabına gönderdiği paralar ile fesih öncesi ve sonrasında şubeye malzeme satan kişilere yaptıkları ödemeler muhasebeci bilirkişi aracılığıyla denetlenerek davacıya ücret alacağının ödenip ödenmediği belirlenerek dosyanın esası incelenerek İş Kanununa göre davacının talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi