18. Hukuk Dairesi 2014/19421 E. , 2015/7625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, tarafların müştereken malik oldukları taşınmazda ortaklığın rızaen giderilmesi mümkün bulunmadığından ortaklığın satış yoluyla giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazda tarafların müştereken malik olduklarını, aralarında rızaen taksimin mümkün olmadığını, taşınmaz üzerinde ikişer katlı ikiz evin bulunduğunu, bu evlerden birisinde müvekkillerinin diğerinde ise davalının oturduğunu, istifade ve taksim olasılığının rızaen gerçekleşmesinin mümkün bulunmaması sebebiyle gayrimenkul üzerindeki ortaklığın mümkün ise aynen değil ise satış suretiyle giderilmesini talep etmiş, mahkemece satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu üzerinde birbirine bitişik iki adet dubleks bina bulunan ve 2/4 hissesinin davalı ..., 2/4 hissesinin de davacılar adına miras yoluyla intikal eden taşınmazı tarafların aralarında fiilen taksim suretiyle kullandıkları, evlerden birinin davacılara, diğerinin ise davalıya ait olduğu anlaşılmaktadır.
Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin son fıkrasına göre, kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin yargılamanın herhangi bir aşamasında paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması yoluyla yapılmasını istemesi durumunda, hakim, 12. maddedeki belgeleri de tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir.
Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine uygun olarak, üzerinde kat mülkiyetine elverişli yapı bulunan ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için, üzerindeki yapının mimari projesine uygun şekilde tamamlanmış veya projesi olmamakla birlikte fiili durumuna göre çizdirilmiş imara ve fenne uygunluğu ilgili makamca onaylanmış projesinin olması, bağımsız bölümlerinin başlı başına kullanmaya elverişli (M.1) ve yapının tamamının kargir olması (M.50/2) ve her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmesi, ayrıca 12. maddede yazılı belgelerin (belediyeden onaylı proje, yapı kullanma belgesi ve yönetim planı) tamamlattırılması gerekmektedir. Bu koşulların gerçekleşmesi durumunda anılan
Yasanın 10. maddesinin son fıkrası hükmünce taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilecek ve açılan davada ortaklığın bu yolda giderilmesine karar verilebilecektir.
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarında; tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıklarının bulunması veya yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda, hemen kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, bu eksikliklerin giderilip yasal koşullara uygun hale getirilmesi mümkün ise bunun isteyen tarafa tamamlattırılması yoluna gidilmesi gerektiği kabul edilmektedir.
Dosyada bulunan beyan, belge ve bilgilere, özellikle bilirkişi raporundan; dava konusu taşınmazın üzerindeki bağımsız bölümlerden birini davalı Vasfiye ..."ın fiilen kullandığı, diğerinin murisleri ..."dan davacılara intikal ettiği ve onlar tarafından kullanıldığı anlaşıldığından, öncelikle belediyeden, mirasçılara düşecek bir bağımsız bölüm ile davalının kullanabileceği kaydı yapılacak bir bağımsız bölüm şeklinde kat mülkiyeti kurulmasının mümkün olup olamayacağı, yine davacı mirasçılara kendilerine bir bağımsız bölüm düşmesi halinde aynen taksime rıza gösterip göstermeyeceklerinin sorulması; ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan diğer belgelerin tamamlattırılması için kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen tarafa yetki ve yeterli süre verilmesi; bu hususlar eksiksiz yerine getirildiği takdirde de; dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıda her bağımsız bölümün konumu, yüzölçümü, kullanım amacı ve eklentileri yerinde incelenerek değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanıp gerekiyorsa bedel farkı nedeni ile ödenecek ivaz da belirlenmek suretiyle payların denkleştirilmesi; yönetim planı gibi belgeleri paydaşların (tanınan süreye rağmen) imzalamaktan kaçınması halinde bunların imzalanmış sayılması suretiyle tahkikatın ikmal edilmesinden sonra kat mülkiyetine geçiş yoluyla ortaklığın giderilmesine, belirtilen koşulların oluşmaması halinde ancak satışa karar verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan hususlar yerine getirilmeden yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.