13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/42956 Karar No: 2017/12006 Karar Tarihi: 04.12.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/42956 Esas 2017/12006 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/42956 E. , 2017/12006 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıdan 06.09.2013 tarihinde noterde düzenlelen resmi satış sözleşmesi ile 12.000,00 TL bedel ödeyerek araç satın aldığını, satış esnasında aracın herhangi bir kusuru olmadığı bildirilmiş olmasına rağmen daha sonra yapılan ayrıntılı araştırma sonucunda aracın kazalı olduğunun anlaşıldığını, satış esnasında bu durumun davalı tarafından kendisine bildirilmediğini ileri sürerek aracın iadesi ile ödenen satış bedelinin davalıdan tahsiline, mümkün olmadığı takdirde aracın ayıplı ve ayıpsız hali arasındaki bedel farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahilolmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, dava, ikinci el araç satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davalının öğretmen olduğu ve 4077 sayılı yasa kapsamında mesleki ve ticari faaliyette bulunmadığı, taraflar arasında 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir ilişkinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde, mahkemece, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.