16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1130 Karar No: 2019/5853 Karar Tarihi: 07.10.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1130 Esas 2019/5853 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hüküm giymesiyle ilgili bir istinaf başvurusunu esastan reddetti. Dosya incelendikten sonra, sanık müdafinin duruşmalı inceleme istemi reddedildi. Mahkeme vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecindeki tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriği incelendikten sonra, sanığın eşinin banka hesap hareketlerinin sanık yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlendi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği anlaşıldı. Sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin yerinde görülmediği belirtildi. Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK\"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması bozmayı gerektirdiğinden hüküm bu nedenle bozuldu ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün birinci maddesi sekizinci bendindeki “TCK\"nın 58/9 maddesi delaletiyle 58/6 madd
16. Ceza Dairesi 2019/1130 E. , 2019/5853 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince reddine, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın eşinin Bank ...’daki hesap hareketlerinin "suç ve cezaların şahsiliği ilkesi" gereğince sanık yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün birinci maddesi sekizinci bendindeki “TCK"nın 58/9 maddesi delaletiyle 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 58/9.” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.