21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4974 Karar No: 2017/8141 Karar Tarihi: 23.10.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/4974 Esas 2017/8141 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/4974 E. , 2017/8141 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ..., ... ve ... isimli işverenlerin yanında geçen çalışmalarının kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, dahili davalı ..."nın hizmet cetvelinde ..., ..., ... işyerlerinden bildirilen çalışmaların kendisine ait olduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacı 03.08.1962 doğumlu ... TC kimlik nolu ... ve ... oğlu ..."nın davalı işyerlerinde geçen hizmetlerinin diğer dahili davalı ... TC kimlik nolu ... ve ... oğlu 20.07.1961 doğumlu ..."nın hizmet cetvelinden alınarak ... TC kimlik nolu ... ve ... oğlu ..."nın hizmetlerine ilave edilmesine karar verilmiştir. Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2007 gün ve 2007/21-600E,2007/604K. Sayılı kararı da aynı yöndedir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden,..."nun 18.04.2014 tarihli yazısında, ... TC kimlik nolu ... ile ... TC kimlik nolu ..."nın davalı işverenler tarafından verilen işe giriş bildirgelerine rastlanmadığının bildirildiği, 01.09.1987-30.04.1989 ve 06.04.1992-1993/2.dönem arasında ... sicil numaralı ... unvanlı işyerinden,09.08.1993-31.12.1996 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... işyerinden ve 01.08.1997-01.11.1997 arasında ... sicil numaralı ... işyerinden çalışmaların ... TC kimlik nolu ..."nın hizmet cetvelinde göründüğü ,1992 ile 1997 yılları arasında çakışan ,aynı dönem içinde farklı işyerlerinden bildirilen çalışmalar bulunduğu,dönem bordrolarının dosyaya alındığı , ..."nın davaya dahil edildiği,ancak adresine yapılan tebligatların Tebligat kanunu 21.maddeye göre muhtara bırakıldığı ve mahkemece beyanı alınmadan karar verildiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş,davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için dahili davalı ..."yı mahkemeye getirterek davacının iddiasına konu çalışmaların aidiyeti hususunda beyanlarını almak,şahsi sicil dosyasını Kurumdan celbetmek,davalı işyerlerinin dönem bordrosunda uyuşmazlık konusu dönemde kayıtlı sigortalılar arasından resen tanık seçmek ve dava konusu çalışmaların aidiyeti ile ilgili usulüne uygun şekilde ifadelerini almak, gerekirse davacı ile tanıkları yüzleştirmek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.